Yeni yıl çocuklar için farklı, gençler için farklı, belirli bir yaşın üzerindekiler içinse daha farklı bir anlam taşır.

                  Bir yıl daha bitti. Telefonlarımıza yağan anlamlı sözler, bazıları güzel fotoğraflarla süslenmiş mesajlar, e-postalar bu gerçeği defalarca size haykırır. Bitti!

                  Yıl bitti. Bir sene daha yaşlandın, geçmiş yılları film şeridi gibi hatırladın. “Bu yıl da ne hızlı geçti.” gibi olağanüstü durum tespitleri yaptın. Yaşınız elliyi geçtiyse “Acaba daha kaç yeni yıl göreceğim?” diye düşünmüşsünüzdür. Çünkü geçirdiğiniz yılbaşı kadar daha yılbaşı gecesi geçiremeyeceğiniz gerçeğini biliyor ve bu sizi çok rahatsız ediyordur. Bir daha asla genç olamayacaksınız!

                 Gençken aynaya bakmaktan kendinizi alamamışsınızdır. Ne kadar yakışıklıyım, ne kadar güzelim, diye. Belirli bir yaştan sonra ise aynadan sürekli gözlerinizi kaçırmaya başlarsınız. Çünkü her baktığınızda artık farklı bir defo görürsünüz. Saçlarınız beyazlaşmış mı, gıdınız sarkmış mı, gözlerinizin altında torbalar oluşmuş mu, gözlerinizin kenarında çizgiler oluşmuş mu, ya alındaki çizgiler…

                Bu olguyu değiştirebilme şansınız var mı? Tabi ki yok. 2024’te doğan çocuk bir yaş ihtiyarladı bile … Bunun için bunlara takılıp hayatı kaçırmamamız lazım.

               Saçlarınız kırlaşıp seyrelse de, kaslarının eskisi kadar gergin durmasa da, selülitlerinizi gizleme olanağınız artık kalmasa da, göz ve dudak kenarlarınızdaki incecik çizikler başlasa da bunları dert etmemelisiniz.

               Artık olgunlaştım, fikrini içinize sindirmelisiniz. Bu durumda bunların da hayatın bir parçası olduğunu anlamış olacaksınız. O zaman aynaya baktığınızda geçip giden bir gençliğin yerini, her sorunun cevabını bulmuş, her derdin devasını öğrenmiş, hayatın sırrına vakıf olmuş bir karizmanın aldığını göreceksiniz. Kadınların en güzel yaşının kırklar olmasının nedeni de bu olsa gerek. Komplekslerimizden arınıp olgunluğu kabul eder ve ona göre davranırsak her yaşta mutluluğu yakalarız.

             Thomas Jefferson’ın kurucusu olduğu Virginia Üniversitesi’nde bir güneş saati varmış ve üzerinde de şöyle yazılıymış: “Zaman, bekleyenler için çok yavaş, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, sevinenler için çok kısadır. Ama sevenler için sonsuzluktur. Saatler uçar, çiçekler solar, yeni günler, yeni yollar geçer gider, aşk kalır.”

            İnsan kafasında yarattığı hayale âşık olur ve unutmayın hayaller hiç yaşlanmaz! Siz de kaç yaşında olursanız olun hayalinizi yaşamaya çalışın. Unutmayın, hayat her şeye rağmen devam ediyor. Sevdiklerinizle birlikte o defo olarak gördüğünüz olumsuzluklar bile anlam ve değer kazanır.

           Hayatı kaçırmayınnnnn! Hayat her yaşta güzel. Yeter ki yaşamasını bilin!

          Yeni yılınız kutlu olsun.