Biz büyük şehir falan değiliz. Lafta o sadece. İnsanımız hâlâ köyde yaşıyor gibi davranıyor. Bunun en büyük sebebi ise doğudan bu kadar göç almış olması. Kaldırımın ortasına tükürüyor, arabasının kapısını açıp tükürüyor. Peçete denen bir şeyi hiç mi duymadınız, hiç mi kullanmak nasip olmadı ya?
Yemek yediği ve temizlemediği elleriyle merdiven kenarına, kapı kenarlarına vb. yerlere dokunuyorlar. Çıktığı tuvaletin sifonunu çekmeyen bir millet olduk çıktık.
“Temizlik imandan gelir” diyoruz ya biz imansızız ya da temizliğin ne olduğunu bilmiyoruz. Kul hakkı yeme, kendinden başkasına saygıda zirvedeyiz zaten maşallah.
Siz hiç benden sonraki nesil ne olacak diye düşünmüyor musunuz? Eğitimsiz, cahil, kültürsüz olduk çıktık. Öyle bir topluluk olduk ki artık her şey bize çok normal gelmeye başladı.
Güya büyük şehiriz; doğru düzgün ne tiyatro ne konser ne de bir etkinlik düzenleniyor. Sadece yiyin için yemek kültürüyle övünüp durun. Kaba, kendilerinden başka kimseye saygısı olmayan, bencil, her şeyin en iyisini kendilerinin düşündüğü insanların yaşadığı bir şehir burası.
Tabii herkesi kastetmiyorum. Ama genel olarak böyle ne yazık ki.
Bu insanlar çok tuhaflar gerçekten ben çözemiyorum artık. Trafikte, markette sıra beklerken ya da yolda yürürken bile arkasındaki, karşısındaki insanı düşünmeden hareket edebiliyorlar.
Hayat pahalılığını söylemiyorum bile. Millet komşu şehirlere gidip yemek yemeğe başladı artık. Gastronomi şehriyiz diye geldiğimiz hale bakın. Burada 1500 TL’ye yenilen yemek Urfa da 500 TL’ye kadar düşebiliyor. Esnaf bizi kazıklamak için dünden mi razı yoksa onlar da enflasyonun bir kurbanı mı?
Aldığımız maaş ancak bizi geçindirmeye yetiyor, artan bir kuruş bile yok. Pardon 2 TL’miz var. Ya o 2 TL’yi eklemeselerdi asgari ücretimize. Kusura bakmayın haksızlık ettim şimdi o 2 TL’ye.