Hayat, duygular üzerinden yaşandığı için duyguların da bilinç altında yatan düşüncelerimizin bir ürünü olduğu fark edilemiyor. Ancak hesaplaşma içerisine girildiğinde, kişi kendini sorgulamaya başladığında, duygularını değiştirebilmek için öncelikle düşüncelerini değiştirmesi gerekiyor. Bu yüzden yeni yılla birlikte daha mutlu ve huzurlu bir hayat isteniyorsa, önce düşünceleri doğru değerlendirmeyi öğrenmek gerekiyor. Altta yatan düşüncelerdeki hatalar görülebiliyor, alternatif düşünceler ortaya çıkarılabiliyor. Bunlarla ilgili değişiklikler hayat içinde uygulanabilirse, duygular da kolaylıkla değişebiliyor.
Kasım özellikle de batı kültüründe “Tatlı Kasım” olarak anılıyor. Üzerine filmler çekiliyor, gelişi kutlanıyor. Kasım aşk ve umutsa, çoğu kişi için aralık ayı depresyon ve karanlık anlamına geliyor. Şanssız bir ay olan Aralık, sona kaldığı için sevilmiyor. Aralık, 11 saatte hazırladığınız uzun bir yazıyı, bir saatte temize çekmeye çalışmaya benziyor. Kişi bir taraftan hızla sayfaları gözden geçirmek ve temize çektiklerini yırtıp atmak isterken, diğer taraftan emek vererek yazdığı her kelimenin üzerine uzun uzun düşünmek istiyor.
Yaşanılan her günün, hatta her saatin, dakikanın, saniyenin çok değerli olduğunu unutulmadan yeni yıl karşılanmalı. Eski yıl, pişmanlık yaratan veya geride bırakılması gereken bir zaman dilimi olarak değerlendirilmemeli. Daha mutlu olmak, hayatın getirdiği tecrübeyle hayalleri ve hedefleri şekillendirmek ve böylece gerçeğe yakın beklentiler içine girmek; daha önceki hayal kırıklıklarının yaşanmamasını sağlıyor.