Her şey güzel ilerliyordu, arka arkaya alınan galibiyetler ayağımızı yerden kesmişti. Kim tutar bizi yakıştırması da yapmıyor değildik ancak Milli maç arası Gaziantep FK’ya yaramamış, ters tepki vermişti.
Ankaragücü karşısında beraberlik şansımız da olmadı, gerçek oyun, gerek mücadele, gerekse Sumudica’nın taktiği ve hamleleri hiç biri sahaya olumlu yansımadı. Oyun kimliğinden uzak, kendine yakışmayan bir mücadele sonunda kaybetti.
Maçın genelinde atak geliştiremedi, pozisyon bulamadı, son haftaların en kötü oyununu sergiledi, kimin ne yaptığı maç boyunca anlaşılamadı. Doğru olanı hiç bir şey yoktu, rakibine teslim olan bir hüviyet içindeydi.
Ankaragücü her istediğini yaptı, golüde buldu, sert futbolunu hakem Ümit Öztürk’e de kabul ettirdi, zaten Öztürk zaman çalan sert futbol oynayan Ankaragücü’ne göz yumdu, böyle yönetim bir hakemle de puan almak mucize olurdu doğrusu.
Savaşmayı değil, kaybetmeyi benimsersen sahadan elbette puan alamazsın. Sumudica’nın ruhu bu kez sahada yoktu, saha kenarında çırpındı ama bir anlam veremedi sahadaki mücadeleye.
Yıllardır sahasında sürdürdüğü yenilmezlik ünvanını da kaybetmiş oldu. Maçın özeti dersine çalışan, daha iyi mücadele eden arkasına da hakemi alan Ankaragücü ummadığı maçta üç puan alarak ayrılırken, Gaziantep FK oyunu ile hepimizi şaşırttı. Kısaca Sumudica ve ekibi bu olamazdı.