Seçim sonucu iktidarın aleyhine olsaydı, “ Seçmen, değişim talebini sandığa yansıttı” yorumları yapılacaktı.

Aslında bu seçimin ana konusu, her durumda değişimdi.

“Değişim” diye yola çıkan muhalefet, 20 yılı aşkın süredir devam eden iktidarı değiştiremezse, kendisinin değişmesi gerektiğini biliyor olmalıydı.

Nitekim seçmen, muhalefete “sen değişmelisin” dedi.

Bundan sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken, parti içerisindeki değişim sürecini organize edip, görevi yeni kadrolara devretmek olmalıdır.

**

Genel ülke siyasetinde bu konu, yoğun bir şekilde tartışılacaktır.

O nedenle biz, Gaziantep siyasetine bakalım.

Öncelikle anlayışın değişmesi gerekiyor, Gaziantep CHP’de.

İlk olarak CHP’lilerin şunu idrak etmesi lazım; İktidar mücadelesinde partiliyi değil, seçmeni memnun etmek zorundasınız. (Parti politikalarınız doğrultusunda tabii)

Seçimin sonucunu 1.000 civarında aktif partili değil, 1 milyon 360 bin Gaziantep seçmeni belirliyor. Öyleyse o seçmene dokunacak, CHP’yi Gazianteplilerle bütünleştirecek kadroların oluşturulması gerekiyor. CHP’lilerin kendi dar çevrelerinden kafalarını kaldırarak, halkın ne dediğine bakması, halkın gündemine odaklanması gerekiyor.

 Belki radikal bir söylem olacak ama; 1989 seçimlerini hatırlayan isimler, partide hiçbir göreve talip olmamalıdır, bundan sonra.

Değişimi yakalayamayan, aklı 1989’daki seçimlerde kalan bir kitle ile başarıyı yakalamanın mümkün olmadığı, çok nettir artık.

**

İkinci ve belki de ilkinden önce çözülmesi gereken sorun; CHP’deki “Ben” merkezli siyaset anlayışıdır.

“Ben mahalle temsilcisi olmalıyım”, “ Ben delege olmalıyım”, “ Ben meclis üyesi olmalıyım.” “ Milletvekilliği benim hakkım.”

“Ben yoksam, benim adayım olmazsa, yanlış yoldayız…”

“Ben, ben, ben…”

**

Mevcut iktidarı “Liyakat” konusunda eleştiren CHP’liler, liyakati ne kadar dikkate alıyor?

Öncelikle şu konuyu netleştirmek gerekiyor; meclis üyeliği, milletvekilliği, partiye verilen emeğin karşılığında dağıtılan mükafatlar değil, parti politikalarının yürütüldüğü görevlerdir.

Partilinin duygusal tercihleri ile de belirlenemez, Genel Merkez’de ikili pazarlıklarla da satılamaz.

Eğer bunlar görev olarak adlandırılıyorsa, bir takım kriterlerinin de olması gerekir.

Yanlış anlaşılmasın, sadece eğitim seviyesi açısından değerlendirmiyorum liyakat kriterini.

CHP’nin meclis üyesi, milletvekili, aday listelerinde seçmenin ne kadarının temsil edildiğini sorguluyorum. Bu görevleri yerine getirmek için gereken özellikler, göz ardı edilemez diyorum.

**

Partilinin liyakat kriteri belli; partiye verilen emek…

Bu konuda duygusal yaklaşıyor doğal olarak.

“Yıllardır, partiye emek verdi, adaylık hakkıydı.” veya “Partiye emeği yok, tepeden inme aday oldu”

Yıllardır her seçim öncesi aynı tartışma.

Kimse adayın profilini, özelliklerini konuşmuyor. Gaziantep seçmenini temsil edebilir mi, bakan yok.

Varsa, yoksa partiye emek.

Emekten kasıt da partili ve delege ziyareti.

**

Emek, en önemli kriterse; mevcut il başkanı Neşet Uçar da partiye emek vermiş bir isimdi.

2 yıllık görev süresindeki yaptıkları, yapamadıkları, bu göreve uygun olmadığını net bir şekilde ortaya koydu.

Kimse partililiğini ve verdiği emekleri sorgulayabilir mi? Ama iyi partili olmakla, iyi yönetici olunmuyor demek ki…

Şimdi Sayın Uçar’ın başarısızlığını bekleyip, kendi adayı, kendi ikbali için o koltuğa hazırlananlar…

Kusura bakmayın; siz de uygun değilsiniz…

Artık hem partilinin, hem Gazianteplinin önüne, partiye verilen emek dışında bir şeyler koymanız gerekiyor…

**

Parti politikalarını özümsemiş, partiye uzak olmayan, ancak yanlışlarını da görebilen,

Sadece partide değil, STK’larda, meslek kuruluşlarında Gaziantep adına elini taşın altına koymaktan çekinmeyen,

Kendi ikbaline değil, partisinin başarısına odaklanmış,

Proje üretebilen, geçmişe değil, geleceğe odaklanmış,

Yeni, genç, dinamik kadrolara ihtiyacı var CHP’nin.

Ve bu değişimin yaşanabilmesi için bu partiye emek vermiş, parti büyüklerinin desteğine…

**

Bu defa kendiniz veya adayınız için değil, partinin geleceği için bu desteği verin.

Sözünüzü dinleyecek değil, partiye değer katacak isimler için mücadele edin.

“Parası var, harcar” zihniyetinin yerini, “Projeleri var, çalışır” alsın artık.

Bu sefer “Değişim” için verin bu desteği.

İnanın, partiye verdiğiniz en büyük hizmet, bu olacak…