Kış aylarında soğuk hava ve rüzgar, gözlerin saklandığı nem tabakasının buharlaşmasına yol açar. Bu da ağrısının üretiminin artmasının nedeni olur. Uzmanlar, soğuk havalarda gözlerin yaşamasının, aslında göz kuruluğunu önlemek için bunların bir tepki olduğunu belirtiyor.
ABD'li göz doktoru Dr. Michael Brusco'ya göre, bu refleks, özellikle "kuru göz hastanesi" yaşayanların daha belirgindir. Ulusal Göz Enstitüsüne göre, her yıl yaklaşık 16 milyon Amerikalının etkilendiği kuru göz sendromu, soğuk hava şartlarında göz yaşarması olarak kendini gösterebilir.
Soğuk hava ve rüzgar, gözdeki nemlendirici tabakanın buharlaşmasına neden olur. Bu durumda, göz nem dengesini sağlamak için fazla miktarda ürün üretir. Ancak bu refleksin tetiklenmesi, bilgisayar ekranındaki karşıtların uzun süre harcanan sarf malzemeleri veya göz kapaklarındaki meibomian bezlerinin büyümesi nedeniyle daha yaygın hale gelmesi mümkündür.
Göz Yaşarması Nasıl Yönetilir?
Dr. Brusco'ya göre, kış aylarında soğuk havalarda ortaya çıktığında yaşanan göz yaşarması genellikle zarar vermez. Ancak bu durum uzun bir süre devam ederse bir gözlere bakılması gerekir. Özellikle koruyucu madde lekeleri, yapay gözyaşları, gözleri nemlendirir ve rahatlatmak için etkili bir çözüm olabilir.
Uzmanlar, ileri düzeydeki göz kuruluğunun görünümünün ön işletmelerin zarar verebileceğini ve görme yetisini anormalleştireceğini vurguluyor. Bu nedenle göz koruması için erken dönemde korunmak önemlidir.
Soğuk havalarda yaşanan göz yaşaması, göz kuruluğuna karşı tam olarak doğal bir tepkisi olarak kabul edilse de, uzun süreli veya rahatsızlıklara neden olan durumlar için profesyonel bir değerlendirme yapılabilir.
