Bildiğiniz gibi bitki örtüsünün beslendiği ana kaynakların deposu topraktır. 1 cm toprak ortalama olarak 1000 yılda oluşur. Bir gram toprağın içerisinde milyonlarca canlı bulunmakta ve ekosistemin devamı için bunların hepsinin ayrı önemi bulunmaktadır. Toprak oluşumu yıllar alan en önemli hayat kaynaklarımızdan biridir.
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2020 yılı verilerine göre Türkiye; dünya bitkisel ürünler üretiminde 12'nci, sebze üretiminde 4'üncü ve meyve üretiminde ise 6'ncı sıradadır. Türkiye’nin toprak haritasına bakınca oldukça zengin mineralli ve envaı çeşit gıda ürünü yetiştirebilecek durumdayız.
“Sınır Ötesi Tarım”
Sadece lisans eğitimim Ziraat Mühendisliği olduğu için ben değil bugün herkes dünyadaki sınır ötesi tarımı konuşuyor. Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre yaklaşık 41 ülke başka ülkelerde arazi kiralamış, 62 ülke de arazilerini başka ülkelere kiralamış veya satmıştır. İngiltere'nin başta Afrika'da olmak üzere 4,4 milyon hektar arazi kiraladığı bilinmektedir.
Sınır ötesi tarımı anlamak için bugünlerde gündemde olan tahıl koridoru anlaşmasına atıfta bulunarak bu konuya Üstad Ali Ekber Yıldırım’ın anlatımından alıntılar yaparak birlikte kısaca bir göz atalım:
“Dünya açısından bakıldığında tahıl koridorunun açılması özellikle Afrika’da açlık yaşayanlar için bir umut görülüyor. Ancak, dünyada yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya kalması tek başına Rusya- Ukrayna savaşı ile açıklanamaz. Bu savaştan önce de açlık vardı. Kaldı ki, üretim boyutuyla bir kriz yok. Dünya tahıl üretiminde gıda krizine neden olacak bir düşüş yok.
Dünyayı asıl tehdit eden bazı tarım ürünlerindeki tekelleşme, kartelleşme. Dünya buğday üretiminin yüzde 60’ını 4 ülke gerçekleştiriyor. İhracatın yarısını sadece 5 ülke yapıyor.
Afrika’da açlığın önemli nedenlerinden birisi, açlık çeken ülkelerdeki tarım topraklarının gelişmiş(!) ülkelerin ve çok uluslu şirketlerin buradaki toprakları satın alarak veya kiralayarak üretim yapması ve ürettiği ürünleri alıp götürmesi.
Bu nedenle tahıl koridorunun açılması ile Afrika’da açlık yaşayanlara buğday, mısır ve diğer ürünler ulaştırılınca açlık bitmeyecek. Açlığın bitmesi için sömürünün bitmesi, insanların kendi topraklarında üretim yapması sağlanmalı”.
Bana şunu sorabilirsiniz? Neden Türkiye yurtdışında arazi kiralıyor:
- Topraklarımız mı? yorgun,
-Yeni dünya düzeni bunu mu gerektiriyor?
- Siyasi bir karar mı?
-Küresel ısınma etkili mi?
-Bilimsel açıklaması nedir?
Bunların hepsi birer neden olabilir veya belki de nedeni olmayabilir. İyice araştırmak gerek Ziraat Fakültesi Akademisyenleri gerek iktisatçılar gerekse siyasilerden geniş bir katılımla tartışmaya açmak gerekiyor.