Önce şunu kabul edelim…Bu kadar yağmuru Meteoroloji bile tahmin edemedi. Hele 3-4 saatlik bölümde metrekareye 70 kğ yağmur düşmesini kimse hesaplayamadı. Hava raporlarınnda bile gözükmedi…Ama  tümbunlara rağmen eğer insanlar araçlarıyla yollarda kalıyorsa, gece iş dönüşü evlerine gidemiyorsa, hatta sel suları içerisinde araçlardan inerek üstü başı ıslanıp perişan oluyorsa, o insanlara ne gerekçe sunulursa sunulsun ikna edemezsiniz… 

1-Eğer insanlar aynı bölge ve yollarda özellikle kavşaklarda, yıllardır her büyük yağmur yağdığında bu perişanlığı çekiyorsa, o insanlara hangi haklı gerekçeler sunarsanız sunun, izah edemezsiniz… 

3-Ve bu yaşanmışlıktan dolayı, sizleri özellikle sosyal medyada şiddetle eleştiren, hatta yıllardır yaşanan,  alt-üst yapı, hatta ulaşım dahil olmak üzere bazı yanlış uygulamalara yeterince uyarılarda bulunup, yol gösterip çözümler üretmeyip, bu olayı fırsat bilip eleştirenleri, hatta daha ileri gidenleri susturamazsınız… 

4- Çünkü bu görüntülerle, bu çekilen çilelerle, bu yaşanmışlıklarla, siz ne kadar bunun nedenlerini, hatta elinizde olmayan imkanlar sonucu 3-4 saatte metrekareye 65-70 kğ. Yağmur düşse de, tüm ekipmanlarınızla, araçlarınızla müdahele edip, bu doğal afetin Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile yaşanabileceğini hatta yaşandığını söyleseniz de, onların yaşadıklarını telafi imkanı bulamazsınız… 

5- Hele o çimento kavşağı denilen yerde daha 2 yıl önce yaşanan ve yine aynı görüntülerin yaşandığı seller içinde kalan araçların cep telefonu vasıtasıyla ülkeye duyurulup sanki Gaziantep’in her tarafı böyle oldu algısının önüne geçemezsiniz… 

Çimento Kavşağı Vakası

Çünkü adına çimento denilen ve alt geçit olan o kavşağın aslında ilk yapıldığında hatanın büyüğü yapılmıştır. Çünkü o kavşak yapılırken hiç doğru planlama yapılmamış, tamamen çukurda kalacak şekilde projelendirilmiştir. Haliyle normal bir yağmurda bile sular biriken, aşırı yağmurlarda ise göle dönüşen bir kavşak haline gelmiştir. Oysa yapılırken üst yol daha yükseğe çekilse, alt geçit seviyesi yüksek tutulsa orası ne göle dönüşecek ne de büyük emekler verilerek Alleben deresine kadar uzanan alt yapı yetersiz kalacaktı. Ve en vahimi bu kavşağın dere yatağına yapılmasıdır. Yapılırken çevre ıslah edilmemiş, gelebilecek sel suları için bentler yapılmamıştır. Şimdiki durumuyla affedersiniz işeseniz doğrudan bu kavşağa gidecek pozisyondadır. 


Alleben Deresi Taşınca Olanlar Oldu

Şuda var tabii… Araştırdığım için çok iyi biliyorum ki, sanırım 2019 yılında Çimento kavşağı o sel sularıyla yine göl haline döndükten sonra GASKİ oraya büyük emekler vererek kenarlarda kaldırım gibi duran yere mazgallar yapmış ve bunu da doğrudan Alleben deresine bağlamıştı. Ama bu kez afet büyük olunca, Alleben deresinde sel suları taşacak noktaya gelince, Çimento kavşağında biriken sel suları tahliye olmamıştır. Tam aksine o Alleben deresindeki sular bu tahliye kanalından içeriye girmiştir. Ne zaman ki deredeki sular azalmış, kanal o zaman boşalmaya başlamıştır ekiplerin de vidanjörler vasıtasıyla sular çekilmiş alt geçit trafiğe açılmıştır. Aslında Yeşil Vadi’de de aynı sıkıntılar yaşanmıştır. Zaten burası da yapılırken çok sağlıklı olmamıştır. Çünkü her aşırı yağmur yağdığında tüm iyileştirmelere rağmen çözüm bulunamayan yerlerden birisidir. Buna yapılırken çok sevindiğimiz gurur duyduğumuz üç katlı üst kavşaktaki yolun bağlantısı olan çöken asfalt kısmının taşeron firma tarafından titiz yapılmadığını da eklemeliyim. Çok işe yarayan ve trafiği rahatlatan Karşıyaka tüneli de yeni olmasına rağmen yine sel sularına karşı çaresiz kalmıştır. Burada da kanımca çevresel faktörler hesaba katılmamıştır. Dişçilik fakültesi ve şehrin birçok bölgelerinde yol veya kaldırım seviyeleri özenli hesap yapılmadığından sürekli su birikintilerine maruz kalmaktadır. Haliyle yağmur yağdığında kum-toprak- yaprak- yollardaki çöpler doğrudan çukur kalan meyil yapılmayan yollardaki mazgalları tıkamış, rögar kapaklarını patlatmış akışın sağlanmasına engel olmuştur. 


 Dere Yatakları İntikamını Alıyor

Gelelim madalyonun öbür yüzüne… Şu bir gerçek Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi Gaziantep’te de dere yataklarına yol, ev, bina yapılmıştır. Siz ne kadar önlem alırsanız alın, set-bent yapın o yağmur suları sel haline dönüşünce kendi yolunu bulmak zorundadır ve önüne geleni yıkıp parçalayacaktır. Bir gerçek daha var tabii söyleyeceğim… Bu tür afet durumlarında maalesef araç kullanan bazı insanlarımız da hesapsız davranmaktadır. Örneğin o araç boyuna kadar ulaşan sular içinde kalan sürücüler. Nasıl olsa geçerim düşüncesiyle biriken suların içine girdikten sonra çıkamıyor ve orada kalıyor. Sonra kurtarılmayı bekliyor. Çekilen görüntülere bakıyoruz akıl almaz şeylere şahit oluyoruz. Sanki normal yolda ilerlerken aniden büyük sel sularına maruz kalmış gibiler. Oysa bilinen kavşak o saatlerde zaten sulardan dolayı su toplamaya başlamış mazgaller tıkanmıştı. Eğer araç kullananlar o durumda biriken sulara girmese sorun kalmayacak. İşte burada ön tedbir gerekiyor. Kavşağın girişleri kapatılsa böyle görüntüler yaşanmayacak insanlar mağdur olmayacak.  

Tabii burada belediyeler ve emniyet dahil birçok kuruma iş düşüyor. O bölgeler çevresinde hemen tedbir alınmalı ve gerekiyorsa hemen kapatılmalı, sürücüleri alternatif yollara sevketmeli. Bunu merak edip sordum Gaski ekipleri özellikle Çimento kavşağında su birikmeye başlayınca bunu yapmış ama öyle caydırıcı uygulama olamamış. Çünkü araç kullananlar ben geçerim diye engeli dinlemeyip geçmiş. Ve o geçenlerin hepsi de maalesef kavşağın içinde mahsur kalmış. 

 Kriz Masası Oluşturuldu Mu?


Bir şey daha var söyleyeceklerim. Bilmiyorum yapıldı mı ama böyle durumlarda ben öncelikle Vilayetin harekete geçmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Gerek duyurularla gerekse alınacak önlemlerle kriz masası oluşturup olası küçüklü büyüklü afet için tüm kurumları büyükşehir ve ilçe belediyeleri, emniyeti, jandarmayı, AFAD’ı, itfaiyeyi vb. Kuruluşu toplayıp nerelerde sıkıntılar yaşanabileceğini değerlendirip tedbir noktasında görevlendirme yapması gerekiyor. Yapıldı ise sözüm yok ama demek ki yetersiz kalınmış. Sadece yanılmıyorsam yapılan basın duyurusunda yağmur geleceğini ve fırtınanın şiddetli olabileceği önceden duyurulmuştu. Peki biz ne gördük ve yaşadık? Sadece yanılmıyorsam takvime göre 8 Aralık saat 21 suları başlayan bu olay için , 9 Aralık saat 01.39 da Valilikten açıklama yapıldı. O da yaşananlar ile ilgili bilgi ve sabaha karşı yine fırtına olabileceği konusuyla uyarı niteliği taşıyordu.  

Bu Şehirde Bir Zamanlar Ortak Akıl Vardı

Ve sonuç olarak söylemem gerekiyorsa, Gaziantep’teki bu olayda bütün yükün Büyükşehir’in üzerine yıkıldığına şahit olduk. Bir Allah’ın kulu da başka kurumlar için tek ses etmedi. Büyükşehir'in ise GASKİ bir yandan, İtfaiye ekipleri bir yandan, Kent estetiği ekipleri diğer yandan hep birlikte bu ekiplerin sabaha kadar çaba gösterdiklerine şahit olduk. 

Şimdi bunları söylüyorum diye farklı niyetler taşıyanları mutlaka olacaktır. Ama inanın o tür düşünceleri dikkate almıyorum. Çünkü kendimi çok iyi biliyorum. Ben şehirciyim arkadaşlar. Aynı zamanda şehir milliyetçisiyim. Bir gazeteci olarak bu şehirde her şeyin iyi olması için üzerime düşeni yapan birisiyim. Öyle bir olay nedeniyle hemen yargılamadan nedenlerini sorgulamadan, araştırmadan kimseleri asla suçlama yoluna gitmem. Özellikle sosyal medyada gördüklerim ve okuduklarım karşısında gerçekten çok şaşırıyorum. Girişte de yazdım Gaziantep’te yaşanan o kadar olumsuzluklara karşın seslerini çıkarmayanların mal bulmuş mağribi gibi, fırsat bu fırsat deyip suçlama yoluna gitmelerine inanın sadece tebessüm ediyorum. Bir şey daha var, o da bu şehirde sorunların el birliğiyle ortak hareketle çözülmesi gerektiğidir. Bu yönde ciddi bir eksiklik gözlüyorum. Unutulmasın ki bu şehirde bir zamanlar ORTAK AKIL vardı. Şimdi var diyenleri mumla arıyorum, 

 Hepinize İyi Haftalar