Bugün ilk kez size kendi sağlık hikayemden kısa bir kesit aktaracağım. Hikaye uzun aslında. Ama fazla detaya girmeden özet bir mesaj vereceğim tabii… 

Yıl 2004… Antalya’da sahilde yürürken göğsümde ağrı ve sonrasında soğuk bir ter boşalması. Otele giderken aynı sıkıntıyı tekrar yaşamam. 2 gün sonra Gaziantep’e döndüğümde sevgili dostum Dr. Samet Bayrak’a durumumu anlatmam. Akabilinde hemen Konukoğlu hastanesinde giderek kontrol olmam. İlk bakışta bir şey bulunamaması. Ama benim “Arabada tık ses gelse hemen tamire götürüyoruz” örneği veren Israrlarım üzerine Kardiyolog arkadaşım Alper Serçelik’in “kafan rahatlasın diyorsan o zaman Anjiyo yapalım” demesi. Sonrasında Anjiyo işlemi ve çıkan sonuçta herkesin paniğe kapılması. Çünkü ana damarın yüzde 98’inin kapalı olduğunun tespiti. Doğrudan yoğun bakıma alınmam ve haliyle ameliyat kararı. O zamanlar yeni bir hastane olan Konukoğlu hastanesinin Başhekimi Asım Güzelbey ve Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan’ın inanılmaz ilgisi, çabası gayretleri. O dönem Digiturk LİG TV’de yorumculuk yaptığım için Şansal Büyüka’nın hemen arayıp ameliyatın İstanbul’da yapılması için tavsiyede bulunması. Sonunda düşündük taşındık ve ameliyatı Gaziantep’te olmaya karar vererek Dr. Birol Yamak ve ekibinin sihirli ellerine teslim olduk.  

İYİ VE SAĞLIKLI GÖZÜKMENİZE ALDANMAYIN

Ve hayatımın bundan sonraki bölümüne by-pass geçirmiş bir vatandaş olarak ilk adımı attık. Aradan 7 yıl geçince yani 2011 yılında ne durumdayım diye Alper hocama bir anjiyo daha olduk ve sonuç mükemmel çıktı. O tarihten sonra yaşamıma disiplinli şekilde devam ettim elbette. Ama pandemi sonrası birkaç aydır çok sayıda arkadaşlarım kalp krizi geçirip hayata veda etmeye başlayınca doğrusu düşünmeye başladım. Çünkü by-pass olalım 19 yılı geçmek üzereydi. Elbette görünürde bir şeyim yoktu, kendimi gayet sağlıklı hissediyordum. Ama içimi kurcalayan bir şey vardı, çünkü 19 sene önce de bir şeyim yoktu ve gayet sağlıklı iken kalp spazmı geçirmiş ve sonrasında ana damarımın yüzde 98 kapalı olduğunu öğrenmiştim. Bu düşünce doğrultusunda kafamda yavaş yavaş kontrol olmam gerektiği fikri oluşmaya başladı. Sonuçta bundan 2 ay önce kardeşim gibi sevdiğim Bossan Carpet ortaklarından Şevki Bostan bir sohbette, yeni kurdukları Bossan hastanesinde yaptıkları değişiklikleri ve çok yeni cihazlar getirdiklerini, birbirinden değerli doktorlarla çalıştıklarını söyledi. Hatta “Abi harika son model bir cihazımız var, ben o cihazımızda Koroner BT Anjiyografi yaptırdım gel sen de yaptır” deyince kafama yattı elbette.  

VE O BENİ YAKALAMADAN BEN ONU YİNE YAKALADIM 

Bugün yarın derken aradan bir süre geçtikten sonra artık Şevki kardeşimin ısrarıyla doğruca Bossan hastanesinin yolunu tuttum. Bir AVM’ye veya 6 yıldızlı otele girmiş gibi mükemmel bir ortamın yaratıldığı, o tertemiz bölümleri dolaşıp hastaneyi gezdik ve sonrasında Kardiyolog olan Başhekim Doç. Dr. Emre Akkaya ile tanıştık. Sıcak ve güler yüzüyle bizi karşılayan Emre beye durumumu anlattım. O da hemen Koroner BT Anjiyografi yapalım dedi. Olduk tabii... Sonuç olarak bana ana damarın temiz olduğunu ama bazı damarlarda daralma olduğunu gördüğünü ve bunun için de daha iyi sonuç almak adına kasıktan bir anjiyo yapmayı teklif etti. Hiçbir rahatsızlığım olmamasına karşın hemen kabul ettim.  

19 Aralık Salı günü kimseye haber vermeden sessizce işleme girdik. Tabii gayet başarılı geçen anjiyoda yine bir sürpriz sonuçla karşılaştık. Çünkü birisinin yüzde 90, diğerinin yüzde 80 kapalı olduğu 2 damar tespit edildi. O anda aklıma Antalya geldi ve Doktor Emre beye, “yakaladık mı?” dedim gülerek. Titiz ve yorucu bir operasyonla birisine stent, diğerine balon yapılan damarlar açıldı ve bir gece kalarak taburcu olduk. Çok şükür sağlığımız iyi ve zaten ertesi gün gazeteye giderek çalışmaya başladık. 

LÜTFEN SAĞLIĞINIZI İHMAL ETMEYİN KONROLLERİ ÖTELEMEYİN 

Sevgili okurlarımız, biliyorsunuz kendimden kolay kolay bahsetmem, hele sağlığım konusunda hiç söz etmem. Ama düşündüm taşındım ve bunu yazmaya karar verdim. Çünkü birçoğumuz kendi sağlığını umursamıyor, doktora gidip kontrol olmayı ikinci plana atıyor. Öteliyor daha doğrusu. Sonra da bir bakıyorsunuz kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmış. Bakın yine tekrar ediyorum normal yaşantıma baktığımda hiçbir sorunum yok gözüküyordu. Ama anlattığım hikayeler sonrasında önce yüzde 98'lik damarı yakaladık, 19 sene sonra da sinsice tıkanan 2 damarı tespit ettik. Birisi zaten kalbin arkasındaymış. İyi ki yakalamışız çünkü sevgili doktorum Emre Akkaya “kısa süre sonra kalp krizi geçirebilirdin”dedi. Düşünebiliyor musunuz, belki yatakta, belki bir köşeye belki de dost sohbetlerinde gelecek kriz beni hayatımdan edecekti. Bunun için genç veya orta, dahası ilerlemiş yaşlarda olan tanıdık tanımadık herkesin bir an önce kontrole gitmesini tavsiye ederim. Eğer Bossan Hastanesi ortaklarından Şevki Bostan bana yol göstermeseydi belki de bu satırları okuyamayacaktınız.  

Onun için başta hastanede kaldığım süreç içerisinde ilgilerini esirgemeyen Şevki Bostan ve gerçekten çok başarılı bir işlem gerçekleştiren Kardiyolog Emre Akkaya’ya ile ekibinden Anjiyo teknikeri Hamdullah Yazgan’a, Anjiyo hemşiresi Oğuzhan Yılmaz’a, hastaneye girişimden çıkana kadar yalnız bırakmayan Mali işler Müdürü Necip Yüksekbilgili ve servis çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.  

NOT: Bugün düşman işgalinden kurtuluşumuzun 102. yıl dönümü. Bu şehirde doğan büyüyen bir Gazi torunu olarak bağımsızlık adına, vatanı uğruna hayatlarını kaybeden büyüklerimize bir kez daha minnettarlığımızı belirtiyor, huzur içinde uyumalarını diliyorum.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR