Antep ağzında kullandığımız yöremize özgü kelimelerden biri de “hış” kelimesidir.Antepli “hış” sözcüğünü; “Hış… Hışı çıkmak… Hış olmak… Hış etmek” gibi farklı deyim ve anlamlarda kullanır.Bu sözcük kullanılan yere göre içinde bulunulan ruh halini ve beden durumunu izah eder, anlatmak istenileni daha çarpıcı hale getirir.“Hış” kelimesi genelde bir sesi işaret eder.Gaziantep’in bazı yörelerinde (Oğuzeli -Şıhbilecen) Arslanlı köyü çevresinde (üzüm) yığılı kurumuş bağ çubuklarına basılması halinde ortaya çıkan ses “hış”olarak ifade edilir. Kuru bağ çubukları (ortut )gibi yığılı, kümelenmiş bazı şeylere de” hış” denir.Ayrıca baklava yerken ortaya çıkan ses de ” hışşş…!” olarak tarif edilir. “Hışşşş!” sesi baklavanın iyi piştiğini, kalitesinin yerinde olduğunu göstermede bir işarettir.Bezen biri;” “gelirsem seni hış ederim!”Derken; sertlik, kaba güç, dövmeye eylemi ifade edilmeye çalışılır.“Valla akşam sofrada her şey hışdı!” derken de sofrada yiyecek içeceğin bolluğu, ev sahibinin cömertliği…“Bu sene kiraz hış !” meyvenin çokluğu, bolluğu…“O zavallı yaşlıyı gördüm hış oldum! Derken içinde bulunulan ruh hali…“Bir dokundu bardakların hepsi; hış!” Derken de bir şeyin tamamı, bütünü vurgulanmaya çalışılır.“Akşama kadar evi temizlemekten hışım çıktı” …Derken; çok çalışma, yorgunluk, harap bitap düşme hali, takatsizlik, kırılıp dökülmek, paramparça olmak, iş yapamaz hale gelmek anlatılmaya çalışılır. Antepli “hış olmak” sözcüğünü,” haşat olmak” pestili çıkmak” karşılığında da kullanılabilir.