Bir ülkedeki vergi gelirlerinin yeterli düzeyde olması, o ülkedeki kayıt dışı ekonominin varlığı, toplumsal vergi bilincinin seviyesi ve mevcut mükelleflerin vergiye olan gönüllü uyumu ile çok yakından ilişkilidir.
Toplumsal yaşamın bir gereği olarak zaman içinde kişilerin uymaları gereken birtakım kurallar düzenlenmiştir. Bu kuralların bir bölümü, kişilerin devlete karşı yükümlülükleriyle ilgili olup ilk akla gelen vergi ödevidir. Temel çerçevesi Anayasa ile çizilen ve kanunlarla somut olarak belirlenen vergi ödevinin gerektiği gibi yerine getirilmemesi çeşitli yaptırımlara bağlanmıştır.
Bu yaptırımların uygulanabilmesi için öncelikle mükelleflerin kanuna aykırı hareketlerinin tespiti gerekmektedir. Vergi kanunlarının belirlemiş olduğu ödevlerin yerine getirilmemiş olduğunun belirlenebilmesi çeşitli şekillerde olabilmektedir. Bunlardan birisi de ihbar müessesesidir.
Kayıt dışı ekonominin azaltılması, orta ve uzun dönemde ekonomik istikrar, gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makroekonomik unsurun iyileşmesine, ekonomide verimlilik düzeyi ve rekabet gücünün yükselmesine, ayrıca kamu gelirlerinin artmasına katkıda bulunuyor.
Kayıtlı ekonomiye geçiş sürecinde başarılı olabilmek için kamu kurum ve kuruluşları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ile toplumun tüm kesimlerinin desteği, tüm kurum ve kuruluşların etkin bir şekilde işbirliği içinde olması önem taşıyor. Bu kapsamda, söz konusu kayıt dışı faaliyetleri yürütenlerin tespit edilmesine sorumluluk sahibi vatandaşlar da ihbarlarıyla destek oluyor.
İhbar ve ödül sistemine ilişkin uygulamalar 31.12.1931 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1905 sayılı “Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Hakları ve Daimi Vergiler Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun” hükümlerine göre yapılmaktadır. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığının söz konusu kanun ile ilgili iç yazıları ve genelgeleri ile vergi ihbarı ikramiyesi kurumunun uygulamasına yön verilmiştir.
Herhangi bir mükellefin vergi kaçakçılığı yaptığına ilişkin ihbarın, ikna edici ve somut delillere dayanması gerekmektedir. Muhbirin yaptığı ihbar ile inceleme sonucunda bulunacak olan matrah farkları doğrudan ilişkili olmak durumundadır. İhbarın genel ve soyut kavramlarla yapılmış olması halinde ikramiye ödemesi söz konusu değildir.
Muhbirin, kaçakçılığın nasıl yapıldığıyla ilgili inandırıcı bilgi ve belgeleri dilekçesine eklemesi veya dilekçe içerisinde yer vermesi gerekmektedir. Varsayım veya tahmine dayalı ihbarlar gerçek çıksa dahi ikramiye ödenmemektedir.
Yapılan inceleme sonucunda matrah farkı belirlenmesi ve ceza kesilmesi halinde muhbire verilecek ikramiyenin 1/3’ü verginin kesinleşmesi kalan 2/3’ü ise verginin tahsilinden sonra ödenmektedir. İhbar ikramiyesi oranı ise kayba uğratılan vergi ve cezanın %10’u dur.
Vergi kaçırılmasına ilişkin ihbarı tekrar gündeme gelmesinin nedeni Gelir İdaresi Başkanlığının yapmış olduğu bir duyurudan kaynaklanmaktadır. Söz konusu duyuruda;
Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülen kayıt dışı ekonomi ile mücadele çalışmaları kapsamında vatandaşların ihbar ve şikâyetlerini kolay, hızlı ve istedikleri her an (7/24) yapabilmelerine imkân sağlamak amacıyla ihbar kanallarına ilişkin olarak;
- Resmi internet sayfamız (gib.gov.tr),
- Dijital Vergi Dairesi (dijital.gib.gov.tr),
- GİB Mobil ve Vergi İletişim Merkezi (189)
hizmetleri güncellenmiştir.
Ayrıca,
- BİP Vergi İhbarı Servisi,
- X ve Instagram İhbar Hesapları,
- WhatsApp İhbar Hattı (0 552 189 0 189)
hizmete açılmıştır.
Vatandaşların ihbar edebileceği konular:
- Düşük KDV Oranı Uygulanması
- IBAN / PTT Çeki Yolu ile Ödeme Talep Edilmesi
- Fiş/Fatura Verilmemesi
- Başka İşletmenin POS Cihazının Kullanılması
- Mükellefiyet Kaydının Olmaması
- Sahte/ Yanıltıcı Belge Düzenlenmesi veya Kullanılması
- Personel Ücretinin Elden Ödenmesi
- Kira Gelirinin Beyan Edilmemesi
- Tapu Harcının Eksik Ödenmesi
- Kaçak Ürün Satışının Yapılması
Olarak belirtilmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığının ihbar ikramiyesi ödediği kişi ve ödediği ikramiye tutarı;
- 2019 yılında 411 kişi 12 milyon 300 bin 472 lira,
- 2020 yılında 249 kişi 12 milyon 345 bin 691 lira,
- 2021 yılında 253 kişi 11 milyon 674 bin 279 lira,
- 2022 yılında 251 kişi 12 milyon 390 bin 551 lira,
- 2023 yılında 176 kişi 14 milyon 832 bin 566 lira,
olmuştur.
Normal şartlarda ihbar müessesesinin, vergisini düzenli ödeyen mükelleflerin ödedikleri vergiye sahip çıkması ve vergi kaçıranları sisteme dahil ederek vergi kanunları karşısında her vatandaşın eşit şartlarda vergi ödemesini sağlaması için başvurdukları bir yol olması gerekmektedir.
Oysa ülkemizde ihbar sistemi biraz farklı gerekçelerle çalışmaktadır. Şöyle ki, ihbar edilen ile ihbarcı arasında bir husumet veya bir ihtilaf yaşandıktan sonra ihbar gündeme gelmektedir. Oysa vergisini düzenli beyan ederek ödeyen her mükellefin kendi hakkını ve hukukunu korumak için vergi kaçıranları Devletine bir husumet olmadan normal zamanlarda bildirmesi doğru olandır.
Ancak, ülkemizde ihbar sevimsiz bir durum olarak algılanmaktadır. Kanun koyucu da bu durumu bildiğinden dolayı, ihbarcıya, ortaya çıkan vergi ve ceza tutarı üzerinden %10 oranında ikramiye ödenmesini öngörmüştür.