Kâşgarlı Mahmud’un eserinin keşfedilmesi ve yayımlanması, Türkoloji tarihinde çığır açan bir olaydır.11. yüzyılda, Karahanlılar döneminde yetişen, soylu bir aileden gelen ve iyi bir eğitim alan Kâşgarlı Mahmud, bilinen ilk Türk dil bilginidir. Divan ü Lugati’t-Türk’ün Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olup Batı Asya yazı Türkçesiyle ilgili var olan en kapsamlı ve önemli dil yapıtıdır.
Bu bakımdan zamanımızdan yaklaşık bin yıl önce yazılan DLT, Türkçenin ilk sözlüğü olmaktan öte pek çok araştırmacının teslim ettiği üzere tarihî ve kültürel başvuru kaynaklarımızın da ilklerindendir. Bu konu ile ilgili bağlantılı Prof. Dr. Behiye Köksel’in “Divanü Lugatı’t-Türk’te Yer Alan Efsaneler” Başlıklı edebi makalesinden söz etmek gerekiyor. Behiye Köksel makalesinden bir alıntıda şunları dile getirir:
Divan ü Lugati’t-Türk’ün taşıdığı dil zenginliği, halk arasında kullanılan sade halk Türkçesinin zenginliği; edebî zenginlik ise sözlü halk edebiyatı zenginliğidir. Kaşgarlı, dilimizin zenginliğini halk dilinden, sözlü halk edebiyatından seçtiği örneklerle anlatmaya çalışmıştır. Bu, sadece Kaşgarlı’nın millî hissini ifade etmez, bu bilgi ve eğitim bakımından gerçekten donanımlı olan âlimin Türk diline ve edebiyatına duyduğu tam güveni de ifade eder. Kaşgarlının eseri sözlü kültürümüz ve bilhassa halk edebiyatımız açısından muhteşem bir eser, birinci dereceden önemli kaynaktır. Eser, halk edebiyatının birçok türleri açısından ilk örneklerin yazıya geçirilmiş biçimlerini ve bugün varlığından bilhassa Divan sayesinde haberdar olduğumuz destan parçalarını ihtiva etmektedir.
Divanü Lugati’t Türk’te 12 efsane tespit ettik. Bunlardan 2 tanesi menkıbe karakteri taşımaktadır, 10 efsane, 2 menkıbe şeklinde açılım yapabiliriz.
Yaklaşık sekiz bin kelime içeren Divanü Lugati’t-Türk’te yer alan edebî metinler ve sayıları çeşitli araştırmalarda söz konusu edilmiştir. Bu çalışmalar arasında bunların sayıları açısından tam anlamıyla uygunluk olmadığı dikkat çekmektedir.
Efsane ve menkıbelerden söz edilirken halk inançları, rivayetler, destan parçalarını da içeren on sekizden fazla metin ifadesiyle genel olarak verilirken, tespitler 8 civarında efsane-menkıbe bulunduğu yönünde olmuştur.
Bu efsanelerin konu bakımından dağılımı, sınıflandırılması ve Divan’da yer aldıkları maddeler ise şöyledir: Kavim Adlarıyla ilgili Efsaneler: (Sözlü Tarih):
12 hayvanlı Türk takvimi: Bars mad.
Kalaç: Türkmen mad.
Türkmen: Türkmen mad.
Türk: Türk mad.
Yer Adları:
Barsgan: Barsgan Mad.
Qaz: Qaz mad.
Altun Kan: Öge Mad.
Çigil: Çigil Mad
Açıklayıcı Efsane
Tutmaç: Tutmaç mad.
Olağanüstü Varlıklarla ilgili Efsane:
Cinlerle ilgili: Çıwı mad.
Menkıbeler: Menkıbe: Böke mad.
Bokuk: Bokuk mad
Küreselleşmenin getirdiği tek biçimli hale gelen Dünya’da kimliğimizi unutmamak, kültürel kodlarımızı sahip çıkmak için Kaşgarlı Mahmud’u her vatan evladının bilmesi, tanıması, incelemesi, araştırması gerektiği kanaatindeyim.
Kültürel Mirasımızın korunması bağlamımdan baktığımızda; Kaşgarlı Mahmud’un Divan ü Lugati’t-Türk’e başlangıç yaptığı şu önsözlerini hiç aklımızdan çıkarmamak gerekiyor:
"Esirgeyen, koruyan Allah'ın adıyla Tanrı'nın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları, Türklerin eline verildi. Türkler, Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır. Onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir."