Zafer, cesurların hakkı mı?
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Temmuz 1922'de başlayan ve 30 Ağustos'ta büyük bir zaferle taçlandırdığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, tarihe altın harflerle yazılan en büyük kahramanlık destanlarından oldu.
Bu büyük taarruz’un komutanı büyük önder Atatürk; her zor anımda, her çalışmamda ve her karar anımda daima aklımda.
Bu nedenle, Mustafa Kemal Atatürk’ü yazmak, anlatmak kolay değil benim için.
Yüce Ruh, Mustafa Kemal Atatürk’ü en kalbi duygularımla ve gözlerim dolarak Berçenekli, bölgemizin yetiştirdiği büyük halk ozanımız Aşık Mahsuni Şerif’in şiiriyle sesleniyorum:
“Sana hasret sana vurgun gönlümüz, Neredesin mavi gözlüm nerde..Bu gemi bu Karadeniz
Sarı saçlım mavi gözlüm, Nerde nerde nerdesin dost..”
30 Ağustos vesilesiyle, siz okuyucularımla birlikte; onun en anlamlı sözlerinden paylaşımlar yaparak Atatürk’ü saygıyla anmak istiyorum:
-Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur.
- Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
-Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır.
-Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
-Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır.
-Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
-İstikbal göklerdedir.
-Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
-Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.
-Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
-İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Mustafa Kemal Atatürk sözleriyle, kendini, ülkesini, hayallerini, gençlere, kadınlara, bilime verdiği değeri, ülkemizin geleceği için neler yapmamız gerektiği gibi pek çok konuyu bizlere anlatmıştır. Sanki meşale ile ışık tutmuş, yolumuzu ve hedefimizi göstermiştir.