Teknolojinin gelişmesiyle birlikte seçim dönemlerimde kullanılan dil, yöntem ve araçlar da değişiklik gösteriyor. Sosyal medya günümüzde seçim kampanyaları için önemli bir araç haline geldi. Geleneksel medya kampanyaları, duygusal vurgular ve geniş kitlelere ulaşma hedefiyle yapılırken, dijital medya kampanyaları daha hedefli, etkileşimli ve ilgi çekici bir yaklaşıma sahip.
Geleneksel medya kampanyaları, duygusal vurgular ve geniş kitlelere ulaşma hedefiyle yapılırken, dijital medya kampanyalarının daha hedefli, etkileşimli ve ilgi çekici bir yaklaşıma sahip demiştik. Geleneksel medyada, adaylar kampanyalarını tanıtmak için gazete, televizyon, radyo gibi araçlara yöneliyor ve basın toplantıları, röportajlar ve mitingler yoluyla seçmenlere ulaşmaya çalışıyorlar. Bu süreçte adaylar, genellikle seçmenlerin duygusal yanına hitap eden söylemler ve vurgular kullanıyor.
SOSYAL MEDYA SEÇMENE ULAŞMAK İÇİN KULLANILIYOR
Dijital medya son yıllarda seçim kampanyaları için önemli bir araç haline geldi. Adaylar artık sosyal medya mecraları, internet siteleri ve diğer dijital platformlar aracılığıyla da seçmenlere ulaşabiliyorlar. Dijital medya, adayların seçmenlerle daha doğrudan ve interaktif bir şekilde iletişim kurmalarına olanak tanıdığı için avantaj sağlayabiliyor.
DİJİTAL MEDYANIN AVANTAJI HEDEFLİ REKLAMCILIK
Dijital medyanın siyasal propaganda için en büyük avantajı hedefli reklamcılığa imkân tanıması. Mikro-profilleme ile sosyal medya kullanıcılarının demografik özelliklerine, ilgi alanlarına ve hatta dünya görüşlerine göre hedefli reklamlar göstermek mümkün olabiliyor. Öte yandan bu süreçler şeffaf olmadığı için demokrasinin altını oyması açısından eleştiriliyor.
KAMPANYALAR MECRALARA AYAK UYDURUYOR
Dijital medyada kolaylıkla paylaşılan ve yayılan video ve infografiklerle adayların politikalarını ve söylemlerini daha ilgi çekici ve anlaşılır hale getirebiliyor. Geleneksel medyanın kurallı yapısı seçim kampanyalarının da bu mecralarda belirli bir çizgiye göre hazırlanmasını gerektiriyor. Oysa dijital medya denetimin sınırlı olduğu, sosyal normların gevşetilebildiği platformlar sunuyor. Dolayısıyla siyasal iletişim kampanyaları da bu mecraların yapısına ayak uyduruyor. Son dönemde siyasetçilerin sosyal medyada kullandıkları mizahi dil ve üslup, paylaşımlardaki samimiyetinin bu ayak uydurma girişiminin birer örneğini oluşturuyor.
SOSYAL MEDYA AKIMLARI SİYASETÇİLER TARAFINDA DA KULLANILIYOR
Sosyal medyadaki akımların, moda sözcüklerin ve sloganların siyasetçiler tarafından da kullanıldığını görüyoruz. Sosyal medyada herhangi bir içeriğin çok sayıda kişiye ulaşabilmesi için ya çok eğlenceli ya da iyi veya kötü anlamda ilgi çekici olması gerekiyor. Siyasetçilerin de bu mecralarda daha fazla görünürlük kazanmak için eğlence (dans, mizah gibi öğeler) ya da ilgi çekmeye yöneldiğine şahit oluyoruz.
SEÇMENLE DAHA FAZLA ETKİLEŞİM KURULUYOR
Sosyal medya kullanımı seçim kampanyalarını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilme potansiyeli taşıyor. Sosyal medyanın seçim kampanyalarına olumlu etkileri ise şöyle: -Sosyal medyanın daha geniş kitlelere ulaşmaya imkân vermesi, kampanya mesajlarının hızlı bir şekilde paylaşılabilmesine ve hatta viral olmasına imkân tanıyor.
-Sosyal medya yoluyla adaylar seçmenlerle daha fazla etkileşim kurabiliyorlar. Seçmenler kampanya mesajlarına yorum yapabiliyor, paylaşabiliyor veya beğenebiliyorlar. Bu etkileşimler, kampanyaların seçmenlerin dikkatini çekmesine ve destek kazanmasına yardımcı olabilir.
-Sosyal medyada siyasal iletişim faaliyetleri geleneksel medyaya göre daha az maliyetle gerçekleştirilebiliyor.
YANLIŞ BİLGİLER KAMPANYALARIN GÜVENİRLİĞİNİ SARSABİLİR
Sosyal medyanın seçim kampanyalarına olumsuz etkileri ise şöyle:
-Sosyal medya, seçim dönemlerinde adaylar ya da partilerle ilgili yanlış veya manipüle edilmiş bilgi yayılmasına yol açabiliyor. Bu, seçmenlerin doğru bilgiye erişimini zorlaştırabilir ve kampanyaların güvenilirliğini sarsabilir.
-Yine seçim dönemlerinde sosyal medya farklı görüşleri benimseyen seçmenler arasında kutuplaşma ve çatışmalara neden olabilir. Seçmenler, kampanya mesajlarına yorum yaparak veya paylaşarak farklı görüşleri ifade edebilirler. Bu, bazen kutuplaşmaya ve çatışmaya yol açabilir.