İş hayatında veya günlük yaşantımızda her işi severek yapmıyoruz tabii. Zorunlu olarak yaptığımız işler bizlere daha külfet gibi gelirken, severek yapınca o işten daha çok keyif alırız.
Ama bazı kurallar vardır ve bu kurallara uymak gerekmektedir.
İş yerinde bir işi yapmak zorunda olmak ve severek yapmak, iki farklı tutumdur. Yapmak zorunda olmak, bir işi yapmak için zorunlu olduğumuzu, karşı koyamayacağımızı, istemesek bile yapmak zorunda olduğumuzu hissettiğimiz bir tutumdur. Severek yapmak ise, bir işi yapmaktan keyif aldığımız, yapmak için istekli olduğumuz, yapmanın bize mutluluk verdiği bir tutumdur.
Bu iki tutum arasındaki temel fark, motivasyondur. Yapmak zorunda olmak, dışsal bir motivasyondan kaynaklanır. İşi yapmak için bize bir baskı, bir zorunluluk uygulanır.
Severek yapmak ise, iş performansını olumlu yönde etkileyebilir. İşimizi yapmaktan keyif aldığımız için, işimize karşı ilgi duyarız, istekli oluruz. Bu durum, işimizdeki motivasyonumuzu artırabilir, performansımızı yükseltebilir.
Tabii ki, her zaman yapabileceğimiz işi sevmek mümkün değildir. Bazen, yapmak zorunda olduğumuz işler de olacaktır. Bu durumda, yapmamız gereken, bu işi yapmak için kendimizi motive etmektir. İşi yapmanın olumlu yönlerine odaklanmak, işimizdeki başarımızı görmek, bize motivasyon sağlayacaktır.
İş yerinde yapmak zorunda olmak ve severek yapmak arasındaki bazı farklar şunlardır:
Yapmak Zorunda Olmak
İşi yapmak için bir baskı, bir zorunluluk vardır.
İşi yapmaktan keyif alınmaz.
İşe karşı ilgisizlik, isteksizlik olabilir.
İş performansı olumsuz etkilenebilir.
Severek Yapmak
İşi yapmak için içsel bir motivasyon vardır.
İşi yapmaktan keyif alınır.
İşe karşı ilgi, isteklilik vardır.
İş performansı olumlu etkilenebilir.
İş yerinde yapmak zorunda olmak ve severek yapmak, çalışanlar ve işverenler için önemli bir konudur. Çalışanlar için, iş tatmini ve motivasyonu açısından önemlidir. İşverenler için ise, verimlilik ve iş başarısı açısından önemlidir.