Dünyanın en zor meslekleri arasında hep doktorluk, avukatlık, hakim-savcılık vb. gibi meslekler ön plandayken aslında arka planda kalan mesleklere de bakmak gerekmektedir. Öğretmenlik, bankacılık gibi başka başka kutsal meslekler de var bu hayatta. Örneğin gazetecilik.
Gazeteciliği tanımlamanın ve icra etmenin farklı biçimlerine odaklanmak; yeni mecraların, deneyimlerin ve olanakların izini sürmek gerekir. Bu doğrultuda, dünya genelinde otoriterleşme eğiliminin yükselişi karşısında bir demokrasi cephesi olarak gördüğümüz “yeni gazetecilik” kavramını çeşitli boyutlarıyla tartışmaya açılmalı.
Bizim için “yeni gazetecilik”, profesyonellik göndermesi yapmaktan ziyade emeğin ve ürünün niteliğine odaklanan bir kavram. Yeni gazetecilik tartışması ayrıca yalan haberin, propagandanın, ideolojik mücadele çerçevesine hapsolmuş hakikatin gerçekliğine dair sorgulamaları da kapsamaktadır. Bu doğrultuda bu pratiğe dâhil olanların, sürekli akış ve içerik bombardımanını takip edip anlamlandırabilmesi için teknolojik ve dijital beceriler haricinde temel bir eleştirel okuryazarlığa da sahip olması gerekmektedir.
Güncel gazetecilik çalışmaları ve uygulamalarına bakıldığında hem akademisyenlerin hem de uygulayıcıların, ürettikleri içeriklerde üzerinde durduğumuz "yeni gazetecilik" kavramsallaştırmasını benimsedikleri, ancak gelişmekte olan bu çalışma alanına dair net bir tanımlama yapmadıkları görülmektedir.
Gazetecilik, yani tabirimizle yeni gazetecilik, çağa ayak uydurup ona karşı direnmemelidir.