Türkiye’nin yeni tartışma konusu…
Günümüzde dijital medya ve beraberinde getirdiği sanal gerçeklikler ticari boyutları, ülkelerin çeşitli nedenlerle sorunu hale gelmeye başladı. Bunu dünyadaki ticari uzantısı olan politikacılarla, özel şirket devleriyle ve bazı küçük ölçekte büyüyen işletme sahipleriyle birleştirdiğimizde, yeni yüzyılın belası olduğunu düşünüyorum. Bu bela elbette küresel bir sorundur. Bu yazımda, dijital ticaretin etkileri ve şirketlerin kontrolsüz çok boyutlu zararlarına ilişkin, Türk Medyasını ela aldım.
Açıklık sağlamak adına şirketlerin etkisini, Filistin-İsrail savaşını örnek vererek başlayabiliriz. Türkiye, İsrail ile ticareti tamamen durdurdu ancak bazı haberlerde gördüğümüz gibi İsrail'e giden gemiler bir şekilde bu ticareti sürdürdü. Uzak örnek vermeye de gerek yok. Türk şirketleri, yurttaşı kovup ‘ucuz işçi’ uğruna yabancı işçi alımları yaptı.
Sessizlerin sesini yansıtacak bir dünyadan çıktık, şirketlerin kontrolünde bir dünya içinde yaşıyoruz. Tüm bunlara ilave olarak, devletlerin denetimsizlikleri de eklenince hayatın zorlukları içinde boğuluyor, dijital medya ne söylüyorsa onun söylediklerini kabul ediyor, gerçekliği olmayan sanal bir yaşamın içinde kayboluyoruz.
Dijital medya üreticilerinin, ticari sorunları ve vergilenme konuları son zamanlarda tartışılıyor. Bugün bakıyoruz medya yani ‘özgür medya’ için hak savaşına girdiğimiz ‘Türk Medyası’, Google'da tıklama furyasıyla, Silikon Vadisi’nden kumanda edilen bir sistemin içinde ekonomik açıdan erimeye başladığına tanıklık ediyoruz. Nedeni çok açık: Medya patronlarının; “Yahu, bizim paramız nerede?” diyerek, hesap soracak karşılarında bir sorumlunun dahi olmadığı günümüzde, yeni tartışma konusu sonunda ‘teknoloji şirketleri’ ve görünmeyen uzantıları…
"Ruh İyiliği Karanlık Dijital Çağ ve Sırr-ı Hakikat" kitabının yazarı Hayati Sır'ın konuya ilişkin şu sözlerinin altını çizdim: "Oysa her anınızı izliyorlar, kaydediyorlar… ve sizin geleceğinizi şekillendiriyorlar siz hiç fark etmeseniz de! Şundan hiç kuşkunuz olmasın ki! Şirk-etler hayatımıza olan müdahalelerini arttırılacaklardır… Çünkü onlar için; insan “son derece karmaşık ileri bilgisayar programıdır. Hepimiz genlerimizi korumaya programlı bilgisayarlarız. Bilgisayarlar da karbona dayalı olmayan bir canlı türüdür.”
Yazar, kitabında dijitalleşen dünyada şirketlerin bizleri nasıl da kölesi yaptığını, insanların robotlaşıp, robotların insanlaştığı bir devirde yaşadığımızı, karanlık dijital bir çağda olduğumuzu, doğadan ve doğallıktan uzaklaştırılarak yapaya ve sentetik olan şeylere yakınlaştığımızı konu ediniyor.
Ne diyelim? Türkiye, tüm bu Şirk-etlere gelecek biçenlere fırsat vermesin. Sizce dolaylı ya da dolaysız “DijitalŞirk” tarafından yönetiliyor olabilir miyiz?