Ülkede ekonomik, sosyal, siyasal bunca problem varken yazmak için bu konuyu seçtim. Sebebi geçen haftalarda Sağlık Bakanlığının doktorlara yaptığı jest! Bakanlık doktora jest yapar mı? Pardon pandemi dönemi sonrası yavaş yavaş Avrupa ülkelerine göz gezdiren doktorlara ‘ya dur bak her şey düzelecek’ diyerek elde tutma çabası mı? Hiç biri değil maalesef. Pratisyen hekime 2500 tl uzman hekime 5000 tl zam yapacağız. Hekimlerimize sahip çıkacağız. Beyin göçünü engelleyeceğiz. Bir ara hakikaten böyle bir zam yapabilirler mi? Diye düşündüm. Sonra dedim ki isterlerse yaparlar. Ne olacak ki? Olacaklar daha ben düşünemeden ortaya çıktı. Bütün sendikalar diğer sağlık çalışanına neden zam yapılmadı diyerek ortalığı ayağa kaldırdı. İş bırakma eylemleri yaptılar. Bunlar medyada görünenler. Yıllardır beraber çalıştığımız hemşirelerimiz dahi iş yavaşlatmaya başladılar. Konuştuk. Durumu izah etmeye aslında ortada bir zam olmadığını, mevcut düzenlemenin sadece doktorların emeklilik haklarını düzelttiğini, bundan 3 ay önce doktorların sabit ödemelerinden kesilip kendilerine verildiğini, o dönemde kendilerinin asla itirazları olmadığını, bu düzenleme ile sadece adalet kısmen de olsa sağlandığını, tepkilerinin hastalara zarar vereceğini belirttik. İstenen makul cevapları alamadık. Gazla hareket eden, sonunu hesap edemeyen bir güruh ile karşı karşıyaydık. Yıllardır doktorlar olarak böyle bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızdan çok sıkıntı yapmadık. 48 saat sürmeden sayın Bakanımız Fahrettin KOCA açıklama yaparak yüreklere su serpti: doktora zam yok. Allah razı olsun. Biz de diğer zevatlar da rahat ettik. Protestolar sırasında bir görüntü beni olağanüstü rahatsız etti. Bir doktor kılığında korkuluğu yaktılar. Görmeyen varsa, okumayan varsa lütfen baksın. Araştırsın. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak doktor arkadaşlar zam aldığından ötürü yakılmalı mı? Buna cehalet denemez. Tin suresinde Cenabı hak şöyle buyuruyor; biz insanoğlunu yaratılmışların en üstünü olarak yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Esfeli safilin seviyesi yani. Bunu yapan sendika mı? Yoksa orada ki cahil mi? Bilemem. Bunu gören duyan bilen her kim varsa bu durumdan sorumludur! Ne demek yakmak ya! Bazı doktorlar hiç gülümsemiyor! Doktor bize istediğimiz reçeteyi yazmıyor! Yakınımızı kaybettik! 5 hastane gezdik ama yakınımızı tedavi ettiremedik! Her şey kabul tamam. Bu ülkenin doktorları bu vatana ihanet mi etti? Hemşire arkadaşım o eline aldığın order sana yukardan vahiy yoluyla mı geldi? Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK beni türk hekimlerine emanet ediniz derken dalga mı geçiyordu? Konunun esasına birazdan geleceğim. Öfkeli değilim. Anlamaya çalışıyorum.
Bütün yazılarımda popüler kültür canımıza okudu diyorum. Reklamı yapılan şey iyidir. Yapılmayan kötüdür algısı uzun zamandır bizleri yanılttı, yanıltmaya devam ediyor. Sendika, sendikacılık hakların savunulması gibi konular ezelden beridir anlayamadığımız, açıklayamadığımız konulardandır. Sendikacılık ‘benim adamımcılık’ değildir bir defa. Emekçinin haklarını savunan şerefli bir iştir. Şerefi olmayan anlayamaz tabi ki. Hiçbir yönden kendini ispatlayamamış olan bazı sendikalar, bu doktor yakma tarzı insanı galeyana getirecek davranışlarda bulunarak sözüm ona kendini ispat etmeye çalışıyor. Bu orta çağ Avrupa sı zihniyetinde ki sendikalar yüzünden kamu görevlileri kendi aralarında düşmanlığa giden yola giriyor. Bu ise kamu hizmetinin sekteye uğramasına neden oluyor. Sebep ne? Hiçbir şekilde işi işleyişi bilmeyen insanların sırf bağnaz bir kafa ile sendikacılık yapmasından bu tarz sıkıntılar baş gösteriyor. Neden bu sendikadansın sorusunun cevabı hiçbir zaman benim şu hakkımı savundular olmadı. Ben ezelden beri bilmem neyciyim! Bu sendikada onlardan o yüzden seçiyorum. Siyasi düşünce ile paralel olmasına sözüm yok yanlış anlaşılmasın ama sendika dediğin örgütlenme emekçiye, işçiye, memura bir şeyler katmalı. Bunlara gidip sen üyelerine ne yaptın diye sorsan cevap olarak; gerçek bir dava adamı cefa sırasında en önde, ödül sırasında en arkada olur diyeceklerdir. Normal olan da bu değil midir? Ne yani adama ben beceriksizin tekiyim, siz de bana sadece ideolojiden dolayı destek vermek zorundasınız mı diyecek?
Herkes rahat olabilir artık. Doktora zam olmadı, olmayacak! Gün be gün kendini bu ülkede hedef olarak gören doktorlar elimizden kayıp gidecek. Sünneti hastane personeline yaptırabileceksin. Çocuğun olacağı zaman da ebeler yardımına koşacak. Ağrını kesmek için ise mahalle köşesindeki sağlık kabininde bir hemşire yardımına koşacak. Benim tavsiyem sigara içme, kalp krizi geçirirsen yardımına koşacak kardiyolog veya kalp ve damar cerrahi uzmanı bulamayacaksın. Hamburgerde yeme, beyin kanaması geçirirsen seni acil bir şekilde ameliyata alacak beyin cerrahı bulamayacaksın. Kanserden kesinlikle uzak dur, seni tedavi edecek cerrah, onkoloji uzmanı, nükleer tıpçı, radyolog bulamayacaksın. Nefret dili kullanmıyorum. Türkiye halkları zaten olayın farkındadır. Her gün gelen hastalar ve yakınları bizlere ‘hocam aldırmayın biz neyin ne olduğunu biliyoruz’ diyorlar. Bizlerde bu naif halkın her daim hizmetinde olduğumuzu belirtiyoruz. Onlar için bu rezillikleri görmezden gelip işimizi yapmaya devam ediyoruz. Bizleri buralara getiren halkımızı da, devletimizi de unutmadık. Unutmayacağız. Devletten isteğimiz bu tarz kendini bilmezlere haddini en sert bir şekilde bildirmesidir. Bu tarz rezilliklere müsamaha gösterilmemesidir.
Saygılarımla
Sağlıkla kalın!