Aslında o kadar çok yazacak konu var ki, ne yazacağımı bile kestiremiyorum. Çünkü artık suya sabuna dokunmak yasak.
Yine de bir şeyler karalamak lüzumunu hissettim. Zira ekonomik sorunun bu kadar tırmandığı bir dönemi hatırlamıyorum.
Düşünebiliyor musunuz?
6 yaşındaki bir evladımız açlıktan ölüyor ve biz hala -ceğiz -cağız sözleriyle avunuyoruz.
Annesi ve babası cezaevine giren minicik yavruların yaşadığı vahşeti ve bunlardan 6 yaşındaki yavrunun açlıktan öldüğünü TV ekranlarından duymuşsunuzdur.
Daha önceki 6 yaşında gelin edilen yavrunun hikayesini de biliyorsunuz artık. Neyse ki vicdansızlar 2 yıl sonra da olsa gereken yere gönderildi.
Yahu minicik yavrular aç kalıyor, kış günü çimento üzerinde yatılıyor da, kimsenin ruhu bile duymuyor. Ne komşular ve ne de konuştuğunda mangalda kül bırakmayanların nasılsa haberi bile olmuyor. Neticede bir yavru açlıktan ölüyor.
Yine TV ekranlarında işitmişsinizdir:
Bir üniversite öğrencisi belediye otobüsünden bayılıyor ve yapılan araştırmada gencin açlıktan bayıldığı ortaya çıkıyor.
Ümitle maaş zammını bekleyen memur, işçi, emekli ve yaşa takılanların yekun tuttuğu bir ülkede yaşarken, sahi başka neyi yazacağız acaba?
Allah aşkına siz söyleyin. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?