Vergi incelemesinin amacı, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Bir diğer ifade ile yükümlünün beyanlarının doğruluğunu denetlemek için vergi incelemeleri yapılır. Vergilendirme, ilke olarak beyan sistemine dayalı olduğundan, vergi incelemelerinin etkin olması, sistemin işlemesi açısından çok önemlidir.
Vergilendirme işlemlerinde gerçek mahiyetin ortaya çıkarılması külfeti vergi idaresine aittir. Vergi Usul Kanununda belirtildiği üzere incelemeye yetkili olanlar tarafından gerekli görüldüğü taktirde inceleme, işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların incelenmesini kapsayacak şekilde genişletilebilir.
Vergi incelemesine alınma sebeplerini tek bir yazı konusuna sığdırmak mümkün değil. Bu nedenle vergi incelemesine alınma sebeplerini ana başlıklar halinde saydıktan sonra risk analizi sonucu en çok vergi incelemesine alınmaya neden olan etkenleri belirtmek yerinde olacaktır.
Vergi İncelemesine Alınma Nedenleri,
1- Risk Analizi Sonuçları,
İlk sırada, yukarıda bahsettiğim üzere risk analizi sonucu incelemeye alınan mükellefler bulunmaktadır. Bunun detayını ve en çok riskli görülen durumları aşağıda açıklamaya çalışacağım.
2- İhbar ve Şikayetler,
İhbar ve şikayetin bir çok nedeni bulunmakla birlikte özellikle somut bilgi ve belge içeren nitelikteki ihbarlar, idare tarafından çok ciddi bir şekilde değerlendirilmektedir.
3- Başka Bir Vergi İncelemesi Nedeniyle,
Mal veya hizmet aldığınız ya da sattığınız başka bir mükellefin vergi incelemesi sonuçlarına göre incelemeye alınmanıza karar verilebilir.
4- Sektör İncelemeleri Nedeniyle,
Mükellef olarak riskli hiçbir durumunuz olmasa bile bazen içinde bulunduğunuz sektörün vergi incelemesine maruz kalması sebebiyle, sizde vergi incelemesine tabi tutulabilirsiniz.
5- Mükellefin Kendi Beyan veya Talebi Nedeniyle,
Mükellefin bazen kendi beyan veya talepleri de incelemeyi gerektirebilir. Örneğin; düzeltme beyanları, iade talepleri bulunması durumunda, idare bu beyan ve talepler için inceleme yapmak durumunda kalacaktır.
6- MASAK’a Bildirilen Şüpheli İşlemler Nedeniyle,
Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK) bildirilen ve MASAK tarafından vergi idaresi veya vergi denetim birimine gönderilen şüpheli işlem bildirimleri de vergi incelemesine alınmanızın nedeni olabilir.
Yukarıda bahsettiğim üzere Risk Analizi Sonuçlarına göre, en çok incelemeye alınmanıza neden olan sebeplerin detayına gelince;
Risk Analizi Sonuçlarına Göre Vergi İncelemesine Alınma Sebepleri,
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının yaptığı bir çalışmaya göre, risk analizi sonucu en çok vergi incelemesine alınmaya neden olan hususlar aşağıda belirtilmiştir.
• Kasa hesabında sürekli olarak normalin üzerinde nakit bulunması,
• Şirket ortak ve ilişkili kişilerine yüksek tutarlı borç para verilmesine rağmen faiz gelirlerinin olmaması ya da düşük olması,
• Şirketin, ortağına ya da ilişkili kişilere sermayesinin üç katı tutarında borçlu olması,
• İşletmelerin kasa ve banka hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına rağmen yüksek tutarlı kredi kullanımı nedeniyle oluşan finansman giderlerinin bulunması,
• Mükellef ile doğrudan ya da dolaylı ilişkili kişiler üzerinden yapılan çek tahsilatları,
• Bilançoda yer alan ticari alacak tutarlarının gelir tablosundaki satışlar toplamı ile uyumlu olmaması,
• Değersiz alacakların bulunması,
• Şüpheli alacaklar için şüpheli hale geldiği yıldan sonra dava açılarak karşılık gideri yazılması ya da dava açılan dönemden sonra karşılık gideri yazılması,
• İlgili yılda şüpheli hale gelen alacak miktarı ile karşılık giderinin uyumsuz olması,
• İlgili dönem gelir tablosunda yüksek tutarda karşılık giderinin olması,
• Alacak ve borçlarda Ba-Bs uyumsuzluğu ve Ba-Bs (e-fatura) ile KDV beyannamelerinin tutarsızlığı,
• Alacak senedi için reeskont yapılmış olmasına rağmen borç senedi için reeskont yapılmaması,
• Ticari borçların bilançonun aktifindeki ticari alacaklar ve stoklar hesaplarıyla uyumlu olmaması,
• Yüksek tutarlı stok görünümü,
• Yüksek tutarda stok değer düşüklüğü karşılığı ayrılması,
• Avans hesaplarının uzun süre açık tutulması (örtülü finansman sağlama),
• Maddi duran varlıkların tutarının işletmenin faaliyeti ile uyumu,
• Maddi duran varlıkların dönen varlıklarla uyumu,
• Dönem içinde amortisman ayırma yönteminin değiştirilmesi,
• Dönem içi duran varlık satışına paralel olarak ayrılan amortisman kayıtlarında düzeltme yapılıp yapılmadığı hususu,
• Yenileme fon hesabının kullanımı,
• Büyük tutarda hazır değeri mevcut iken banka kredi kullanımı olması,
• Banka kredi kullanımı varken ortaklara borç verilmesi,
• Karlılık oranının sektörel ortalamaya göre sapma göstermesi,
• Gelir tablosunda yer alan toplam satışlara oranla karın düşük olması,
• Karlılık oranının diğer yıllara göre sapma göstermesi,
• Nakit satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
• Teslim ve hizmet bedelini kredi kartı ile tahsil eden mükelleflerin kredi kartı işlem bilgileri ile hasılatının uyarıcı boyutta farklılık arz etmesi,
• Satış iskontolarının işletmenin faaliyette bulunduğu sektörle uyumu,
• İlişkili kişilerle olan işlemlerde uygulanan iskonto oran veya tutarlarının emsallere uygunluğu,
• Faaliyet giderlerinin işletme büyüklüğü ve hasılatıyla uyumu,
• Faaliyet giderleri/faaliyet karlılığı önceki dönem verileri ile sektör ortalamalarıyla uyumu.
Mükelleflerin vergi inceleme riskinden kaçınabilmek için yukarıda belirtilen hususlara dikkat etmelerinde fayda bulunmaktadır.