Yazar Feyza Şahin’in Türk Çocuk Edebiyatı’na yeni bir ses, yeni bir nefes getirdiği Siber Kahramanlar isimli eser, gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizin anısına yapılan bir ithafla başlıyor ve iyi/kötü çatışması üzerine kuruluyor. Alegorik bir anlatım tarzının tercih edildiği kitapta şahıs kadrosu gayet geniş tutuluyor ve hikâye tanrısal bakış açısı tekniği kullanılarak okuyucuya aktarılıyor. Kitapta yaşanan olaylar yaklaşık olarak bir yıla varan bir zaman yelpazesi içinde gerçekleşiyor ve hadiseler İstanbul ve Bursa kentlerinde cereyan ediyor.
Söz konusu eser her ne kadar kurmaca bir metin olsa da anlatılan olayların birçoğu tarihsel gerçekliklerle uyuşuyor. Temiz bir Türkçeyle yazılan romanın hiçbir yerinde herhangi bir anlatım bozukluğuna rastlanmıyor, roman boyunca adrenalin seviyesi hiç düşmüyor ve okurun merak ve heyecan duygusu sürekli canlı tutuluyor. Feyza Şahin'in kitaptaki ana karakterler olarak Ayşe ve Oğuz isimli iki lise öğrencisini seçmesi, okuyucunun kendisiyle kahramanlar arasında bir özdeşlik ve duygudaşlık kurmasını sağlıyor ve olayların bilgisayar çağındaki çocuklara sibernetik, dijital ve teknolojik bir tema etrafında aktarılması da yazarın ulaşmak istediği hedef kitlenin genel ilgi ve alışkanlıklarını dikkate aldığını gösteriyor.
Roman Siber Kahramanlar, Son Vuruş, Kâhyanın Peşinde, Son Gülen Kim Olacak? ve Sonra Neler Oldu? isimli beş ana başlık altında toplanıyor, elli kısa bölümden oluşuyor ve bu yöntem de okurun kitabı daha hızlı ve kolay bir şekilde okumasını sağlıyor.
Kötülerin cezalandırıldığı iyilerin mükâfatlandırıldığı ve mutlu bir sonla noktalanan romanın son bölümlerinde masal formuna geçiliyor ve zamanda sıçrama tekniği kullanılarak kahramanlarımızın gelecekteki konumları ile bilgiler verilmesi suretiyle okuyucunun merakı gideriliyor.
Kitapta Oğuz ve özellikle de Ayşe (Feyza Şahin), yazarın hayalini kurduğu bilinçli, sorumluluk sahibi, sorgulayan, eleştiren ve ülke sorunlarına karşı oldukça duyarlı olan genç jenerasyonu; Akif Amir devlet aklını, ülkesine ve anayasaya bağlı olan vatansever kamu görevlilerini; Turgut kandırılmış, ihtiraslarına yenik düşmüş, hayalleri ve gençliği çalınmış ama sonuçta hatasından pişmanlık duyarak halkının ve devletinin hizmetine girmiş olan insanları; kitapta fon şahıs olarak adı geçen Turgut'un eski arkadaşı Mehmet vicdanı; Muhittin ise Cengiz Aytmatov'un, Gün Olur Asra Bedel romanındaki mankurtlaştırma olgusuna gönderme yapılarak eleştirmeyen, sorgulamayan, kayıtsız şartsız biat ve itaat eden robotlaştırılmış insanları sembolize ediyor.
Kitaba isim olarak seçilen Siber Kahramanlar başlığıyla, ABD'nin kitleler ve özellikle de çocuklar üzerinde yaptığı algı operasyonunun sinema versiyonu olan Marvel'in Sinematik Evreni'ne ironik bir gönderme yapılıyor. Romanda, asıl Süper Kahramanlar’ın yeşil perdede ve bilgisayar ortamında dünyayı kurtaran fantastik karakterler olmadığı; tam aksine reel hayatın içinde yaşayan milletine, devletine ve insanlığa hizmet eden gerçek insanlar olduğu vurgulanıyor.
Yazar Feyza Şahin, kitapta belirgin bir şekilde Anti-emperyalist ve Anti-Amerikan bir çizgiyi takip ediyor, bir aydın sorumluluğuyla büyük fotoğrafı gündeme taşıyor ve emperyalizmin tek bir dünya devleti kurabilmek için sürekli planlar yaptığına dair Türk milletine haklı bir uyarıda bulunuyor.
Kitapta küresel kraliyetçiler kritik edilirken, bir ciddi eleştiri de ülke meseleleriyle ilgilenmeyen, düşünmeyen, eleştirmeyen, sorgulamayan ve kendi küçük dünyasında saadet dolu bir yaşam süren duyarsız insanlar eleştiriliyor.
Kitabın alt metninde ise dijital bir tehlikeden söz ediliyor. Yazar, literatürde "Dijital Tanrı" veya "Büyük Gizli Kulak" olarak geçen her şeyi gören, insan zihnini kontrol eden, insanları yöneten, yönlendiren ve robotlaştıran bir projenin, yakın bir gelecekte global ölçekte yol açabileceği sorunlara karşı önlem alınması gerektiğini dile getiriyor.
Siber Kahramanlar, hiç düşünülmeden hemen okunması ve okutulması gereken, çocuk edebiyatının bilimkurgu sahasındaki önemli bir boşluğu dolduran ve türünün en iyi örneklerinden biri olan oldukça nitelikli bir eser
İyi okumalar dileğiyle ...