Gaziantep, mutfak kültürünün dünyaya armağan ettiği bir lezzet merkezi. Lahmacunundan kebabına, katmerinden baklavasına her bir lezzet, köklü bir tarihin ve zengin bir kültürün izlerini taşıyor. Ancak son dönemde baklavanın adı fahiş fiyatlarla anılır oldu.
Baklava, Gaziantep mutfağının belki de en önemli simgesi. UNESCO tarafından koruma altına alınan bu tatlı, dünyanın dört bir yanında “Gaziantep” adıyla özdeşleşmiş durumda. Ama ne yazık ki, bugünlerde bir kilogram baklavanın 1.400 TL gibi astronomik fiyatlara satılması, bu lezzeti yalnızca zenginlerin sofralarına taşıyor. Hal böyle olunca, hem Gaziantep halkı hem de baklava sevenler haklı olarak isyan ediyor.
Gaziantep’te baklava, sadece bir tatlı değil; aynı zamanda bir onur meselesidir. Düğünlerde, bayramlarda, misafir sofralarında baklavasız bir sunum düşünülemez. Ancak bu fahiş fiyatlar, bu geleneği baltalıyor. Gaziantep halkı, baklava yediğini duyunca imrenen arkadaşlarına “Yok öyle her gün baklava yemek! Biz de artık özel günlerde tadıyoruz,” demek zorunda kalıyor.
Bu fiyatların arkasında ne var? Artan maliyetler mi, yoksa lüks tüketime oynayan bazı işletmelerin fırsatçılığı mı? Evet, kaliteli Antep fıstığı, tereyağı ve işçilik pahalı olabilir; ama 1.400 TL’lik fiyat etiketi sadece maliyetle açıklanabilir mi?
Gaziantep’in gurur kaynağı olan baklavanın, halk için ulaşılamaz bir lükse dönüşmesi kabul edilemez. Fiyatların bu şekilde artması, hem şehrin değerlerine zarar veriyor hem de sosyal dengesizliklere yol açıyor. Baklava sadece turistik bir ürün değil; aynı zamanda Antep’in yerel halkının damak tadıdır, kültürel mirasıdır.
Baklavanın tadını kaçırmayın. Hem biz Antep halkı için hem de bu eşsiz lezzeti tüm dünyanın tatması için…
BAKLAVANIN TADI KAÇTI
Nurcihan Teke
Yorumlar