Gaziantep siyasetinde sıcak günler yaşıyoruz. Özellikle CHP'de... Bu yoğun gündemde, bir yandan CHP'deki iç çekişme ve belediye meclisinde yaşananları takip ederken, diğer taraftan da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladık.
Her 10 Ocak kutlamasında olduğu gibi, yine gazeteci enflasyonu ile Büyükşehir'in etkinliğinde bir araya geldik. 400'e yakın kişi ile maşallah o kadar çoğuz ki (!!!) salona sığmadık, taştık...
8 Ocak'ta Şehitkamil Belediye Meclisi'nde kıyamet koparken, daha doğrusu 10 gündür Şehitkamil Belediyesi'nde ortalık yangın yerine dönerken, kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren 3-5 olan gazeteci sayısının, kahvaltılı-hediyeli bir toplantıda 400'e yükselişine şahitlik ettik...
Şehitkamil Meclisi'nde yaşananlardan başlayalım...
Tartışmaları, hakaretleri, kavgaları, iddiaları, hukuksuzlukları, anti-demokratik uygulamaları, şovu falan hepsini geçtim. Bu kent, 3 otobüs çevik kuvvet eşliğinde meclis toplantısı yapıldığını da gördü ya, daha ne diyeyim...
Daha 9 ay önce milyona yakın vatandaşın oylarıyla seçilen 45 meclis üyesi, ilçeyi yönetmek için bir araya geldikleri Meclis Toplantısı'nda, birbirimize girebiliriz diyerek polis desteği istemişler ya, sözün bittiği yerdeyiz...
Olanları, yaşananları 10 gündür yazıyoruz. Medya açısından güçlü bir kent olduğu söylenen Gaziantep'te, kamuoyunu bilgilendirme görevini yapan 3-5 kişi olduğumuzu bir kez daha teyit ettik. Bizler de yazmasak, yaşananları kimse bilmeyecek, duymayacak...
Ve bunu duyurmamak, bildirmemek isteyenler de, ne gariptir ki, Ak Parti'ye fikren yakın olmasalar da, tamamen duygusal (!!!) sebeplerle Ak Partili gibi gözükenler... Ak Parti'nin içindeki AKP'liler... Yani yarın gemi batsa, gemiyi ilk terk edecek olan fareler veya Ak Parti topallasa, ayağa kalkmaması için ilk tekmeyi atacak brütüsler... Ben az söyleyim, siz çok anlayın...
Şehitkamil'deki küçük kıyamette 3 maymunu oynayan kim varsa, iki gün sonra bakıyorsun kahvaltıda Fatma Şahin ile fotoğraf çektirmek için sırada bekliyor, kadraja girmeye çalışıyor... Gerçek gazeteciler ise bu üzücü tabloyu uzaktan izlemeyi tercih ediyor. Daha bir yıl var ama, umarım bu son 10 Ocak kutlama programı olur. Ola ki yapılırsa da, nitelik anlamında katılımın iyice düşeceğini söyleyebilirim...
Gelelim madalyonsun öteki yüzüne... Şehitkamil'de yaşananlarla ilgili Ak Parti'nin pozisyon alışına...
Şehitkamil Meclis Toplantısı'nın en hararetli anlarında, Ersin Atar bir ara hemen arkasında bulunan İl Başkanı Reis Reisoğlu'na dönüyor veya şöyle sesleniyor:
"Sayın İl Başkanım, bu yaşananlar Büyükşehir Meclisi'nde yaşansa, siz ne yaparsanız?"
Evet, her şeyi özetleyen bir haykırış...
Gözünüzü yumun ve bu yaşananların, bir an için Büyükşehir veya Şahinbey Meclisi'de yaşandığını düşünün... Bırakın aynısını, onda biri yaşansa, olabilecekleri düşünemiyorum bile...
Mesala 3 ay öncesine gidin, Şehitkamil'de işten çıkartılan işçilerin, Büyükşehir Meclisi'nde Umut Yılmaz'a yönelik tepkilerinin devamında yaşananları hatırlayın. Ne olmuştu... Umut Yılmaz anında Büyükşehir önünde basın açıklaması yapmış, CHP, Meclis üyeleri, il ve ilçe başkanları, milletvekilleri, sosyal medya trolleri, partililer, hatta muhalif medyasıyla bir ve beraber olup, iki saatte konuyu ana gündem haline getirmişti.
3 otobüs çevik kuvvet eşliğinde yapılan Şehitkamil Meclisi'nde kıyamet koptu, CHP'lilerin birbirlerine hakaretleri, milyon TL'lere varan vurgun iddiaları, itirafları havada uçuştu, Ak Parti bir kaç Meclis üyesi ve Şehitkamil İlçe Teşkilatı dışında hepsi bön bön baktı o kadar...
Şehitkamil İlçe Başkanı İsmail Güler'in, bir gün sonra hukuksuzluğu anlatan paylaşımını, kimler RT yapıp, konuya sahip çıkmış diye inceledim....
Bugüne kadar hiç bir Meclis Toplantısı'nda görmediğim İl Başkanı Fatih Fedaioğlu klasik olduğu üzere sessiz. Meclis üyelerinin yüzde 90'ı sessiz, belediye başkanları sessiz, Milletvekilleri kafasını kuma gömmüş... Herkes halinden memnun yani...
Anlıyorum, Şehitkamil'den size ne de, bari Recep Tayyip Erdoğan davası için bir RT yapın da, en azından tarafınızı belli edin... Bunu bile yapmaktan korkuyor, çekiniyorsanız, vardır elbet bir hesabınız... Unutmayın, Allah'ın da bir hesabı var...
30 yıl sonra Şehitkamil gibi bir kale kaybedilmiş, kimin umurunda? Bu belediyeyi yeniden nasıl kazanırız diye değil de, koltuğumu nasıl korurum diye düşünenlerden siyaset üretmelerini beklemek, çölde su aramak gibi... Böyle dava arkadaşları varken, Allah Recep Tayyip Erdoğan'ın yardımcısı olsun...
Yaşananlar CHP'nin parti içi çekişmesi, bizi ilgilendirmez diyorsanız ben de derim ki size, "Hukuksuzluğa karşı çıkmak" ne zaman onun-bunun meselesi oldu.
Açık söylüyorum, Ak Parti Gaziantep'te bu kadro ile bir arpa boyu yol alsın, ben de hiç bir şey bilmiyorum...
Bu satırları yazarken, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İl kongreleriyle ilgili olarak, illerin delege sayısı, kullanılan oy ve geçerli oy sayılarıyla ilgili detaylı rapor istediğini öğrendim. İnşallah doğrudur...
Elbet takke düşer, kel gözükür...