Türkiye, son günlerde siyasi ve ekonomik açıdan çalkantılı bir dönemden geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve ardından gelen gözaltı kararı, ülke genelinde geniş yankı uyandırdı. Bu gelişmeler, özellikle sanayi ve ticaretin kalbi olan Gaziantep’te endişe ve belirsizliğe yol açtı.
Bu siyasi gelişmeler, ekonomik piyasaları da derinden etkiledi. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte döviz kurlarında ani yükselişler yaşandı; dolar ve altın fiyatları hızla arttı. Bu durum, özellikle ihracata dayalı ekonomisiyle bilinen Gaziantep’te sanayicileri ve işadamlarını zor durumda bıraktı. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, hammadde maliyetlerini artırarak üretim süreçlerini olumsuz etkiledi ve kâr marjlarını düşürdü.
Gaziantep’teki iş dünyası temsilcileri, bu belirsizlik ortamında geleceğe dair endişelerini dile getirirken vatandaş ise kara kara düşünüyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Her şey kontrolümüz altında” açıklaması bir nebze rahatlama sağlasa da, piyasalardaki dalgalanmalar ve siyasi belirsizlikler, yatırım kararlarını ve üretim planlamalarını olumsuz yönde etkiliyor.
Siyasi arenadaki gelişmelerin ekonomik yansımaları, özellikle sanayi şehirlerinde daha belirgin hissediliyor. Gaziantep gibi üretim merkezlerinde, siyasi istikrarın ve öngörülebilirliğin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu tür belirsizliklerin minimize edilmesi, hem yerel hem de ulusal ekonominin sürdürülebilirliği için kritik bir rol oynuyor. Biran önce umarım sular durulur.. İnsanlar Bayram'a mutlu girer...