Tarih, sadece geçmişin bir yansıması değil, aynı zamanda geleceğe yön veren bir öğretmendir. Bugün Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünü kutlarken, yalnızca bir şehrin değil, bir milletin direniş ruhunu, vatan sevgisini ve bağımsızlık inancını hatırlıyoruz.
Gaziantep… Yıllar önce, düşman çizmelerinin toprağı deldiği, acıların ve gözyaşlarının sokaklara taşdığı bir şehir. Ancak bu şehir, teslimiyeti asla kabul etmeyen insanların yuvasıydı. Silahların, cephanelerin değil; yüreklerin savaştığı, imanla dolu ellerin destan yazdığı topraklardı.
Tam 6317 can… Her biri vatanı için toprağa düşerken arkasında bir hikâye bıraktı. Gaziantep, her karışı kanla sulanan bu topraklarda yalnızca bağımsızlığını değil, aynı zamanda tüm dünyaya bir milletin onurunu nasıl koruyacağını da gösterdi. 7000’den fazla gazisiyle, gazilik unvanını hak eden bu şehir, tarihin altın sayfalarına bir kahramanlık destanı olarak kazındı.
Antep halkı, her taşın ardında bir direnç, her çocuğun gözünde bir umut taşıdı. Kadın-erkek, genç-yaşlı demeden omuz omuza verilen bu mücadele, yalnızca düşmana karşı değil, aynı zamanda umutsuzluğa, çaresizliğe karşıydı. Öyle bir mücadeleydi ki, düşmanın tüfeklerine karşı sabır ve cesaretle direnildi; mermilerin yerine inanç, barutun yerine sevda sürdüler.
Bugün, 103 yıl sonra, dedelerimizin ve ninelerimizin o büyük mücadelesini minnetle anıyoruz. Onların bize emanet ettiği bu topraklarda huzurla yaşarken, her nefesimizde onlara borçlu olduğumuzu unutmayalım. Vatan sevgisi ve bağımsızlık ruhu, yalnızca geçmişin mirası değil; gelecek nesillere aktarmamız gereken en değerli hazinedir.
Gaziantep’in kurtuluşu, sadece bir şehrin değil, aynı zamanda bir milletin onurunu, bağımsızlık aşkını ve mücadele ruhunu hatırlatan bir destandır. Bu destanın kahramanlarını bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Gaziantep’in kurtuluşunun 103. yıl dönümü kutlu olsun! Her zaman gurur duyduğumuz bu eşsiz miras, yüreğimizde sonsuza dek yaşayacak.
Bir milletin ruhu, onun bağımsızlık aşkında gizlidir.