Türkiye son günlerde sahte dolar kriziyle karşı karşıya. Dövizciler, bankalar ve vatandaşlar, sahte paranın artışıyla birlikte büyük bir tedirginlik yaşıyor. Özellikle döviz bozdurma ve alış işlemlerinde güven kaybı yaşanırken, para sayma makinelerinin dahi sahte doları ayırt edemez hale gelmesi sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor.
Sahte dolar krizinin bu denli büyümesi, hem ekonomik hem de teknolojik yetersizliklere işaret ediyor. Para sayma makinelerinin güncellenmesi ve bu makinelerin sahte para algılama teknolojisinin geliştirilmesi elzem hale gelmiştir. Türkiye gibi finansal açıdan hassas bir ülkede bu tür bir zafiyet, ekonomik güveni doğrudan tehdit eder. İnsanlar artık dolar alırken iki kere düşünmek zorunda kalıyor. Bankalar ve döviz büroları, yurt dışından gelen dolarların orijinalliğini garanti altına almak için ekstra önlemler almak durumunda.
Bu krizin çözümü için devletin aktif rol alması gerekiyor. Sahte para üretimi ve dolaşımını önlemek adına yapılabilecek en önemli hamlelerden biri, uluslararası iş birliklerini artırmaktır. Türkiye’nin, bu konuda diğer ülkelerle bilgi ve teknoloji paylaşımına açık olması gerekiyor. Ayrıca, Merkez Bankası’nın piyasada dönen paraların güvenliğini sağlama noktasında daha kapsamlı adımlar atması önem arz ediyor.
Para, yalnızca bir değişim aracı değil; aynı zamanda bir güven unsurudur. Ekonomik sistemin temel taşı olan para birimlerinin sahtecilik tehdidi altında olması, sistemin güvenilirliğini ciddi şekilde zedeleyebilir. Bugün sahte dolar, yalnızca bireylerin değil, ülke ekonomisinin de itibarını tehdit eden bir unsura dönüşmüştür. Bu nedenle artık parayı alırken de satarken de çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Sahte Dolar Ekonomiyi etkiliyor
Nurcihan Teke
Yorumlar