Gaziantep’te, son dönemde hem siyaset, hem de yerel yönetimlerde yaşananları kent adına üzüntüyle takip ediyorum. Gaziantep’in sahipsizliğine üzülüyor, yapılan şovlara, yanlışlara, hatta kente ihanet edilme noktasına gelinmesine açık söylüyorum dayanamıyorum…
Şehitkamil’deki işçi kıyımından başlayalım…
Yerel seçimlerden önce “Sözüm söz, başkan seçilirsem bir kişinin bile ekmeği ile oynamayacağım. Kimseyi işten çıkarmayacağım” diye söz veren Umut Yılmaz, emeklilere asgari ücret, ikramiye başta olmak üzere verdiği sözleri unuttuğu gibi, bunu da makama oturduğu gün unuttu.
30 Haziran ile birlikte bir çok işçinin çıkışını verdi. Sosyal tesislerdeki öğretmenlere mobbing uygulayıp çöp toplama gibi işlere yönlendirdi…
Kıyıma ve haksızlığa uğrayan işçiler de haklı olarak eyleme başladı…
15 gündür eylemde olan, belediyenin önünden ayrılmayan işçilerin sesini maalesef kimse duymadı.
Bir kez Hak-İş Sendikası Genel Başkan Vekili geldi, açıklamasını yaptı gitti. Bir de HÜDA-PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir işçileri ziyaret etti o kadar…
Ardından, işçileri ne ziyaret eden, ne sorunlarını, dertlerini dinleyen ne de bunlara çözüm bulmak isteyen kimse maalesef olmadı…
Hele de Ak Partililer…
Tam tersini düşünün, Ak Partili bir belediyede işçiler eylem yapsa, CHP eğer ki o belediye önünde miting bile düzenlemezse ben de hiç bir şey bilmiyorum.
CHP’ye yeni geçen bir belediyede, işçi kıyımı var, işçiler eylemde. Bu kenti yönetenler, başkanlar, milletvekilleri, bırakın siyaseti, insani olarak, gidip o işçilerin sorunlarını dinlemiyor, orta yol bulmaya çalışmıyorsanız, Allah aşkına siz ne işe yararsınız…
Daha da ötesini söyleyeyim, Çalışma Bakanlığı işçi kıyımı ile ilgili soruşturma başlatıyor, Bakan Vedat Işıkhan açıklama yapıyor. Gaziantep’te Ak Partililer’den hala ses yok. Ak Parti İl Başkanı Fatih Fedaioğlu, kendisi açıklama yapmak yerine, whatsapp’taki Ak Parti basın grubunda, Bakan Işıkhan’ın X’teki mesajını paylaşıyor. Bakan bile topa girmişken, Gaziantep’te Ak Parti’den kimsenin topa girmemesinin izahı var mı?
Oh ne güzel, suya sabuna dokunmayayım, koltuğumda oturayım, özel günlerde, bayramda seyranda açıklamamı yapayım, kime ne olmuş bana ne?
Bu sözüm sadece tabi ki İl Başkanı Fedaioğlu’na değil. Ak Parti’nin Gaziantep’te sözünü söyleyen herkese…
Lüks mekanlarda, açılışlarda, nikahlarda, düğünlerde boy göstereceğinize, bir zahmet gidip o işçilerin sorunlarına çare olun da, en azından vatandaşla aranızdaki köprüleri kaldırmak için bir adım atın…
Gelelim Büyükşehir meclisinde yaşananlara…
Yanlışlar ve hatalar silsilesi o kadar çok ki, hangi birini yazalım… Büyükşehir’in hataları da, Umut Yılmaz’ın hataları da öyle vahim ki…
Meclis toplantıları herkese açıktır, işçilerin oraya girmesi de haktır. Buraya kadar tamam…
Ya sonrası…
İşte sorular…
1-O işçiler ellerindeki dövizleri belediye binasına nasıl soktular? Anlaşılan o ki ciddi bir güvenlik zaafiyeti söz konusu..
2-Meclisi takip eden işçilerin, slogan atmasına, konuşmalara müdahale etmesine neden izin verildi? Sonradan ortaya çıkan görüntülerde, Meclis Başkanvekili Halil Uğur’un işçileri ısrarla sessizce oturup izlemeleri ve ellerindeki dövizleri pankartları kaldırmamaları yönünde sert ille uyardığı açıkca gözükse de, güvenlik zaafiyeti burada da kendini gösteriyor.
3-Umut Yılmaz “Bize küfür ettiler” dedi. Tüm görüntülerde en küçük bir küfür bile yokken, Umut Yılmaz’ın bu yalanı söylemesine ne gerek vardı?
4-Umut Yılmaz, “Bunlar AKP’nin işçileri” diye konuşurken, bu işçilerin Ak Partili oldukları için işten çıkarıldıklarını kabullenmiyor mu?
5-Umut Yılmaz, “Ben ilçe başkanı değilim, ben belediye başkanıyım. Bana hakaret edemezsiniz” derken ne demek istedi? Bir süredir hem CHP’li meclis üyeleri, hem de parti teşkilatıyla ciddi sıkıntı yaşadığı için, kendi ilçe başkanına mı, parti örgütüne mi mesaj gönderdi, anlayamadım…
6-CHP’li meclis üyeleri, gündem maddelerinde sürekli çoğunluk sağlanamadığı iddiasında bulunsa da, yine ortaya çıkan görüntülerden anlaşılacağı üzere, sayım yapıldığında Cumhur İttifakı mecliste yine çoğunluk durumda.
Büyükşehir’deki gergin meclis, açık söylüyorum bundan sonrası için hem Şehitkamil, hem de Büyükşehir belediye meclislerinin çok daha farklı geçeceğini ortaya koydu. Geçmiş meclislerini unutun.
Ak Parti bundan sonra Şehitkamil’de, CHP’de Büyükşehir meclisinde yüklendikçe yüklenecek.
Her iki meclisin aritmetik durumları da gerilime çok açık. Bu nedenle, Gaziantep siyasetinde artık çok daha hareketli, gergin ve tartışmalı meclisler izleyeceğimiz gerçek.
Elbette, bizlerin beklentisi bu tartışmalardan, gerilimlerden, çıkan sonucun ve kazananın Gaziantep olmasıdır.
Bakalım böyle mi olacak, yoksa herkes siyasi rant peşinde koşup, şov mu yapacak?
Şu ana kadar izlediğimiz şov…
Açık söylüyorum, eser siyaseti geride kaldı, bundan sonra şov siyaseti izleyeceğiz gibime geliyor…
