Mübarek Ramazan Ayı'nın içerisindeyiz ya... İyilikleri, hayırları, empatiyi, paylaşmayı falan konuşmamız gerekirken, konuştuğumuz konulara bakın. Fahiş fiyatlar, fırsatçılık, sahtecilik, tarihi geçmiş veya bozulmuş ürünler, fatura soygunculuğu daha bilmem neler neler...
Mübarek ay ile birlikte Ramazan kazığı zaten artık hayatımızın bir parçası oldu. Alıştık. Önümüz bayram, turpun büyüğü heybede, bayrama saklı. Aynı ürünler, hatta aynı markalar için kentin farklı noktalarında fiyat makası o kadar açılmış durumdaki şaşırmamak elde değil. Arada yüzde 10-20 farkı anlarız da, yüzde 50'yi geçen, farkları anlamak mümkün mü?
Hele fıda sahtekarlığına ne demeli... Yediğimiz ürünlerin nasıl ortamlarda üretildiğini falan geçtim, gerçekten bozulmuş mu, son kullanma tarihi geçmiş mi, farkında bile değiliz... Bakın, daha bir kaç gün önce Şahinbey Belediyesi ve Tarım İl Müdürlüğü ekipleri tonlarca bozulmuş tavuk yakaladı. Bu tavuklar ele geçirilmese, bir şekilde bizlere yedirilecekti.
Kentin anlı şanlı zincir marketlerinde tarihi geçmiş, bozulmuş ürünler cirit atıyor. Özellikle Şahinbey bölgesinden 3 gün kapatma cezası haberleri üst üste geliyor. Geçenlerde A101, Migros, şimdi de ŞOK, Cergibozanlar...
Daha kötüsü var da, insanlar yiyor içiyor, akın akın Gaziantep'e geliyor, şimdilik yazmayayım. Hele şu Ramazan'ı bir geçirelim, yazdığımda "Yok artık, Gaziantep'te bu da mı varmış" diyeceksiniz. Ben duyunca şok oldum. Tabi gereken de yapıldı, onu da belirteyim... Ama detayı korkunç...
İşte böyle bir dönemde, ahlaki çöküntünün, yozlaşmanın olabildiğince en üst limite ulaştığı bugünlerde, toplum devletin gücünü, caydırıcılığını sahada görmek istiyor. Daha doğrusu, bu fırsatçılık ve gıda sahtekarlığına, denetimsizliğin yol açtığını düşünüyor. Öyleyse, artık çok daha fazla denetim, çok daha ağır ceza, çok daha takip ve operasyon...
Beklenti bu. Bunu yapacak olan kimler? Belediye zabıtaları, İl Tarım Müdürlüğü ve Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri... Tabiki hepsinin yetkisi ve etkisi ayrı. Mesala, İl Tarım Müdürlüğü'nün fahiş fiyattan ceza yazma yetkisi yok. Aynı şekilde İl Ticaret Müdürlüğü'nün de bozulmuş veya tarihi geçmiş üründen ceza yazamıyor.
Şunu çok iyi biliyorum. Tarım İl Müdürlüğü bu anlamda hem Şahinbey, hem de Şehitkamil Belediyesi ile çok iyi organize olup, denetleme anlamında kimsenin gözünü yaşına bakmadan, toplum sağlığı için gerekeni yapıyor. 2024 yılında rekor seviyede denetleme yapıp, Gaziantep'i tağşiş ve taklit listesine en fazla firma sokan iller arasına soktu. Bir çok firma ile mahkemelik olundu. Mehmet Karayılan Müdüre, bundan bir kaç ay önce Ankara merkezli şantajcılar üzerinden çekilen operasyonu hatırlayın. Tek sebebi yoğun denetlemeler ve kendince arkası çok güçlü olan firmanın hem listeye eklenmesi, hem de hakkında suç duyurusunda bulunulması...
Tarım İl Müdürlüğü ekipleri toplumun sağlığı için sahada bu kadar mücadale verip, karşılarında ciddi düşmanlar edinirken, fahiş fiyat denetlemesinde yetkili olan Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerini maalesef aynı oranda sahada göremedik. Zaten, Gaziantep'te fiyat markasındaki açıklığın artmasındaki ana etken de, Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerinin yetersiz ve göstermelik denetimleri diyebiliriz. İnanın Tarım İl Müdürlüğü ekiplerinin yaptıklarının yarısını yapsalar, bambaşka bir piyasa görebilirdik.
Hafta içi takip ettik. Gaziantep Ticaret İl Müdürü değişti. Yıllardır müdürlük yapan İsmail İncesoy görevden alındı, yerine Burhan Kahraman atandı. Devlet, İsmail İncesoy'u başarısız bulmuş olacak ki gerekeni yaptı. İncesoy, "Beni X isim yedi" diye vesvese yapacağına, özeleştiri yapıp özellikle denetim başarısızlığını aklına getirse, görevden alınma nedenini anlayacak da, yoğurdum ekşi diyen yok ki...
Ticaret İl Müdürlüğü'ndeki bu değişim, inşallah özellikle fahiş fiyat denetimleri anlamında etkisini gösterir, çok daha sıkı ve gerçekçi denetimler yapılır. Bu anlamda Yeni Müdür Burhan Kahraman'ı da test etmiş olacağız.
Fahiş fiyat, gıda sahtekarlığı, bir de GAZDAŞ fatura meselesini dikkate alarak, işi siyasete yontmak gerekirse şunu söylemem gerekir...
Yerelde de genelde de muhalefetin halini görüyoruz. Seçim ne zaman yapılır bilinmez ama, seçime giderken Cumhur İttifakı'nın sahadaki gerçek rakibinin, ekonomik şartlar ve önlemeyen yozlaşma olduğu gün gibi ortada.