Gaziantep yaklaşık üç haftadır işçilerin maaş zamlarıyla ilgili eylemleri ve çıkan gerginlikleri konuşuyor. Ben de kent için çok fazla önemsediğim bu konuyu, elimden geldiğince işçi ve işveren açısından ele aldım.
Mevcut ekonomik şartlarda yaşananlardan dolayı işçinin de işverenin de haklı olduğunu rakamlar üzerinden ele alarak dile getirmeye çalıştım.
Bu haftaki yazımda ise yeni bir cephe açıp, yaşananları, kentin yerel ve siyasi dengeleri açısından ele alacağım.
Bu konuyu iyice irdelemek için bir yıl öncesine yani geçtiğimiz yıl Şireci eyleminde yaşananlara gitmek lazım. Hatırlarsınız Şireci işçileri günlerce eylem yapmış nihayetinde Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç devreye girerek arayı bulup eylemi sona erdirmişlerdi. Hem Fatma Şahin hem de Melih Meriç ellerini taşın altına koyup siyasi riski göze alarak bunu başarmışlardı. İki farklı siyasi figürün önemli isimlerinin, bu cesaretlerini o günlerde biz ve bir çok kişi alkışlarken, küçük bir azınlığın eleştirisi de olmuştu.
Bugünkü fotoğraf ortaya koyuyor ki Fatma Şahin ve Melih Meriç, o gün kendilerine yönelik övgülerden ziyade, eleştirileri daha fazla dikkate almış olsalar gerek ki, Gaziantep’te üç haftadır süren işçi eylemlerinde topa girmediler.
Tabi burada asıl önemlisi Fatma Şahin ve Melih Meriç‘in geçen sene yaşananlardan dolayı yaşadığı burukluk değil, bu kentin önemli siyasi figürlerinin sadece bunlar mı olup olmadığı gerçeğidir. Yani her krizde devreye girecek olan Fatma Şahin ve Melih Meriç mi? Bu kentin başka siyasi figürleri, yerel dengeleri yok mu?
Hani bir fıkra var ya…
Komutan askeri çağırır, düşman sağından geldi ne yaparsın?
Öldürürüm komutanım…
Düşman solundan geldi ne yaparsın?
Öldürürüm komutanım
Düşman arkandan geldi ne yaparsın?
Öldürürüm komutanım…
Düşman üstünden geldi ne yaparsın?
Komutanım bu orduda benden başka asker yok mu?
Fatma Şahin’in durumu da aynen böyle. Maalesef özellikle krizlerde Gaziantep’te Fatma Şahin dışında kimseyi göremediğimizi defalarca yaşadık ve test ettik.
Oysa İktidar Partisi Ak Parti’nin yedi milletvekili var… Muhalefet milletvekilleri var, peki nerede bunlar?
İktidar Partisi milletvekillerinden başlayalım. Kaldı ki eylemin olduğu fabrikalardan birisi de Ak Parti Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan’ın fabrikası. Yani sabah akşam beraber oldukları dava arkadaşları. Bu sütunlardan defalarca Gaziantep milletvekillerini yerdim. Özellikle risk alınması gereken konularda sessiz kalmalarını, değil vücutlarını parmaklarını bile taşın altına koymalarından dolayı eleştirilerimi dile getirdim. Bugün yine eleştireceğim. Dava arkadaşınız böyle bir sıkıntı yaşarken, siz sorunu gidermek için ne yaptınız?
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin kent için ne kadar önemli ve hayati derecede önem arz ettiğini hepimiz bilinirken, kentin seçilmiş milletvekillerinin bu konuya duyarsız kalmalarlarını anlamak mümkün mü?
Çok mu zor eylem yerine gidip işçilerle veya işverenlerle görüşüp ortayı bulmaya çalışmak. Şu da var, belki başaramayacaksınız, arayı bulamayacaksınız ama en azından bir hamle yapın, niyetinizi ortaya koyun.
14 milletvekili içerisinde bir tek Sevda Karaca Demir konuya yakın ilgi gösteriyor ki, EMEPLİ vekilin zaten mecliste oluş amacı bu. Meydanın sadece kendisine kaldığını gören EMEPLİ Demir, doğal olarak hem siyasetini yapıyor hem de hitap ettiği cenahta gücünü iyice artırıyor.
Böyle zor günlerde göremediğimiz vekilleri, bir açılış, temel atma, toplantı veya fuar gibi bir etkinlik olsa dirsek savaşlarıyla fotoğraf karesine girme yarışında inanın en önlerde göreceğiz…
Acı ama maalesef gerçek bu…
Gaziantep krizlerde hep büyümüştür, krizleri fırsata çevirmiştir deriz ya… Böyle krizler Gaziantep’in sahibinin olmadığını, ortak aklın aslında kocaman bir statükonun ötesine geçemediğini de ortaya koyuyor…
İşçi eylemleriyle ilgili diğer önemli bir gerçekte işin siyasi ranta çevrilmesi. Üç haftadır OSB‘de eylem var ama ne zaman ki Çelikaslan işçileri eyleme başladı, bu eylemden siyasi rant çıkarılma çabalarını gördük. Buna bir de Gaziantep Valiliği’nin eylem ve etkinlik yasağı gibi tartışmalı bir kararı eklenince eylem bir anda farklı bir boyuta büründü, ulusal gündem oldu. Valiliğin işçi ve işverenleri değil de, Ak Parti milletvekilini korumaya çalıştığı algısı yaratıldı ve maalesef başarılı da olundu.
Çok basit çözülebilecek bir mesele siyasi dengelerin topa girmemesi ve valiliğin tartışmalı bir kararıyla büyüdü gitti.
İnşallah en kısa zamanda sorun çözülür, meydan provokatörlere, bu işten nemalanmaya çalışanlara kalmaz…
Tekrar tekrar söylüyorum, OSB’nin huzuru Gaziantep’in huzurudur. Nokta…