Geçtiğimiz hafta, "Ak Parti'nin kağıttan kaplanları" başlıklı yazımda, Gaziantep'te Ak Parti'nin özelikle belediye meclislerindeki pasif tutumunu eleştirmiş, muhalefet oldukları Şehitkamil'de de tamamen sessizliğe bürünmelerini eleştirmiştim.
Büyük yankı uyandıran yazım sonrası, "Duygularımıza tercüman olmuşsun" diyenler kadar, "Biraz ağır olmuş" diyenler de oldu. Ben gördüklerimi, içimden geldiği şekliyle yazdım. 
Yazımın üzerinden 4 gün geçtikten sonra, perşembe günü Büyükşehir Belediye Meclis toplantısı vardı. Bütçe görüşmeleri yapılacak olması nedeniyle, meclisin gergin ve hareketli geçeceği zaten belliydi. Genel beklenti, mecliste CHP'nin her zaman konuşan iki ismi Mehmet Sucu ve Hasan Şencan'ın yine istedikleri gibi at koşturmalaıydı... 
Şunu belirteyim, her iki ismin yaptığı muhalefet, görevleri itibariyle kendileri açısından doğrudur. Tabi şu da var, bu muhalefetin kendi partilerinde hiç bir karşılığı yoktur. 
Genel beklenti CHP'nin mecliste yine salon hakimiyetini ele alması iken, beklenmedik bir gelişme oldu...
Bizzat takip ettiğim mecliste, Büyükşehir Belediye eski Başkanvekili Osman Toprak'ın aylar süren sessizliğini bozmasına şahitlik ettik.
Geçen hafta yazımda yazmıştım ya, "Ak Partili meclis üyeleri nerede" diye... Osman Toprak adeta ses verdi, "Ben buradayım, biz buradayız" mesajıyla mecliste bir anda psikolojik üstünlüğün el değiştirmesine neden oldu...
Muhalefetin bütçe üzerine yaptığı değerlendirmeye, Ak Parti Grubu adına Mehmet Hamzaoğlu cevap verirken, her zaman olduğu gibi Mehmet Sucu-Hasan Şencan ikilisinin konuşmaya müdahil olmasına Osman Toprak çok sert cevap verdi. Ardından da, söz aldı ve bizzat hazırlandığı konuşmasını yaptı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin borç-faiz sarmalına ne zaman girdiğini, ne kadar borç ödendiğini tane tane anlattı. Konuşmasına müdahil edildiği yerlerde aynı sertlikle, hatta daha da ileri giderek cevap verdi. 
Celal Doğan dönemine indi, o dönem yapılanları övgü, yapılmayanları eleştirdi. Aynı üslubu CHP'li isimlerden de beklediğini vurguladı. 
Osman Toprak'ın bu çıkışını kimse beklemediği gibi, Mehmet Sucu ve Hasan Şencan da beklemiyorlardı. Her iki isim de Osman Toprak'ın tavırları sonrasında klasik tavırlarının aksine susmayı tercih etti. 
Hatta, gerilen ortamı yumuşatmak, İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural ile CHP'li Şehitkamil Belediye Meclis üyesi Nizamettin Özseven'e kaldı. iki isim de söz alarak ortamı yumuşatmaya çalıştı.
Osman Toprak'ın meclisteki psikolojik dengeyi ters çeviren konuşmasından sonra, Halil Uğur'un da daha rahat ve özgüvenle meclisi yönettiğine şahitlik ettik. Üstüne bir de Mehmet Hamzaoğlu söz alıp kritik konulara değinince, Ak Parti'nin aylar sonra ilk kez Büyükşehir Meclisi'nde psikolojik üstünlük elde ettiğine şahitlik ettik...
Meclisin hemen ardından, sosyal medyada Osman Toprak'a, başta İl Başkanlığı'nın resmi hesabından olmak üzere birbirini ardına atılan tebrik mesajları, aslında her şeyin özeti...
Şu da var... Ak Parti'de Osman Toprak gerçeğini kimse inkar edemez. Soruyorum, Ak Parti gençliğinden yetişip, bugünlere gelen kaç isim var. Saysanız inanın 5'i bulmaz...
Büyükşehir Belediyesi'nde 10 yıl başkanvekilliği yapmak Osman Toprak'ı fazlasıyla yıprattı. Hep kötü polis oldu, iyi işlerde perde arkasında kaldı, zor duruma düşülünce, paratonerlik yaptı. Sadakatinden asla taviz vermedi. 
Buna rağmen kıymeti de bilinmedi. Görevi zirvedeyken bıraktı, hem sağlığına kavuştu, hem de ihmal ettiği ailesine...
Osman Toprak gibi hem partinin kurumsal hafızası, hem de neferi bir ismin geçen haftaki meclisteki konuşmasına bu açıdan da bakmak gerek diye düşünüyorum. Yani, liyakate verilen değerin yerlerde süründüğü bir dönemde, Ak Parti'nin elindeki az sayıdaki liyakatli isimlerden olan Osman Toprak'ın ne denli önemli olduğu bilinmeli...
"Ben demiştim" demeyi seven bir insan değilim ama, "Ak Parti meclislerde neden pasif" yazdıktan sadece dört gün sonra Osman Toprak önderliğinde CHP grubuna karşı ses yükseltmeleri önemlidir. Bakalım, aynı ses önümüzdeki hafta yapılacak olan Şehitkamil Meclisi'nde de gelecek mi, yoksa orada "Al gülüm ver gülüm oyunu" devam edecek mi? İzleyeceğiz...