Hani derler ya elimi sallasam ellisi, saçımı sallasam tellisi derler.
Şimdi tersi oldu. Elimi de sallasam, saçımı da sallasam, kolumu da sallasam, ayağımı da sallasam şu sıralar milletvekili aday adaylarına çarpıyor.
Birçok adayla konuşuyorum. Neden aday oldunuz diyorum.
Kurulmuş saat gibi Ülkeme hizmet için adayım. İşte böyle dedikleri zaman gülmemek için dilimi ısırıyorum. Korkunç derece de komiğime gidiyor.
Sakın ha yanlış anlamayın lütfen.
Benim kimseyi hor gördüğüm ve küçümsediğim falan yok.
Kimseleri eleştirdiğim de yok.
Herkes her yere aday adayı da olabilir, aday da olabilir.
Anayasamız da açıkça belirtilmiştir.
Seçme ve seçilme hakkı insan olan herkesin sahip olduğu evrensel bir haktır.
Üstelik bu hak anayasamız tarafından da güvence altına alınan bir haktır.
Bunda benim anlatmak istediğim, beni kahkahalarla güldüren ve inanın çok komiğime giden nedir biliyor musunuz. Evet söylüyorum, bazı milletvekilli aday adaylarının samimiyetsiz açıklamaları.
Yazıktır ki inanın bir gazeteci olarak birçoğunu samimi bulmuyorum. Her partide bir elin parmağını geçmeyecek kadar içlerinde samimi olan var. Üzülerek söylüyorum ki bir elin parmağı kadar, bakın dikkatinizi çekti mi ikin elin parmağı kadar diyemedim, ne kadar acı değil mi.
Şimdi soruyorsunuz, neden bulmuyorsunuz. Çünkü talip oldukları makamlar gönüllülük esasına göre yapılandırılmış makamlar değil.
Örnek vereyim, Belediye Başkanları ülkemiz şartlarında süper maaş alıyorlar. Saymakla bitiremeyeceğim imkânlara sahipler, ekonomik ve maddiyat tatminini geçelim.
Belediye Başkanlığı gibi bir makamın manevi hazzını da yaşıyorlar.
Başkanlık yaptıkları ilin, ilçenin veya beldenin kaderiyle dahi oynayabiliyorlar. Her zaman toplum da el üstünde tutuluyorlar, gittikleri her mekânda her yerde inanılmaz derece de ilgi, alaka görüyorlar ve pohpohlanıyorlar.
Milletvekillerinin de manevi hazzı maddiyatı belediye başkanlığından pek bir farkı yok, vekillere sorarsanız aldığımız maaş yetmiyor derler.
Ama ülkemiz şartlarında askeri ücretle çalışan bir kişinin bir yıllık kazancının üstünde maaş alıyorlar. Yalnızca maaş olsa neyse inanılmaz derece de olanaklara da sahipler.
Düşünebiliyor musunuz 4 yıl görev yaptıktan sonra emekli olabiliyorlar ve bizim ülkemizde birçok emeklinin aldığı bir aylık maaşının en az 10-12 katını alıyorlar.
Hani şu yukarıda yazdığım olanaklardan bahsettim ya bakın bu olanaklardan sadece vekiller değil aileleri ve aile fertleri de yararlanabiliyor.
Kısacası milletvekili seçilen zatlar sadece kendi hayatını değil aile fertlerinin hayatlarını da kurtarıyorlar.
Durum böyleyken milletvekili aday adayları zatların hepsinin ama hepsinin ben yalnızca ve yalnızca ülkeme hizmet etmek için adayım demesi bunların dışında hiç birşeyin öneminin olmadığını vurgulaması ne milletvekilliğini ne tanınan imtiyazlar ve olanakları ne de maaşı umurunda dahi değil konuşması işte bu benim çok komiğime gidiyor. Bana asla inandırıcı gelmiyor.
Milletvekili aday adaylarının birçoğunu dinlerken adeta kendimi kandırılmış gibi hissediyorum.
Çünkü asla gerçekçi değiller, gerçeği söylemiyorlar. Bununda adımın Aslı olduğu kadar eminim.
Ama milletvekili aday adaylarının bunu neden söyleyemediklerini bilmiyorum.
Bitanesi çıksa dese ki namusluca ve dürüstçe yahu olanakları iyi, imtiyazları iyi maaşı çok iyi demiyor dese bunda ayıp birşey yok ki. Tüm insanlar olanakları, imkânları ve maaşı iyi olan bir işte çalışmak ister ve böyle bir işe girmek için mücadele eder.
Doğru değil mi.
Yine geldi çattı, yeni bir seçimin arifesine girdik, ortalık dedim ya aday adaylarından geçilmiyor.
Hepsi bir Büyükşehir Belediyesinin Türk Halk Müziği Korosunda Türkü söylemişçesine Ben ülkeme hizmet için adayım. Asla başka bir düşüncem yok.
Size bir anımsatma daha yapayım mı, lütfen beni yanlış anlamayın ben bu aday adaylarının birçoğunun ülkemize hizmet için aday adayı olduklarına inanmıyorum.
O zaman ben bir şey diyeceğim. Sayın aday adayları sizin amacınız yalnızca ve yalnızca ülkeye hizmet etmek ise neden çıkıpta, Milletvekili seçildiğim zaman ve milletvekili olduğum boyunca maaş almayacağım, maaşımı da falanca bir kuruma bağışlayacağım demiyorsunuz.
Desenize hani hani sizin gözünüz para da pulda değil, şanda şöhrette değil, vekilliğin sunduğu olanaklarda değil. Eğer bunu söyleyemiyorsanız lütfen ama lütfen gerçekçi olunuz, hakikatleri konuşunuz. Karşınızdaki insanları salak yerine koymayınız.
Dikkat ederseniz milletvekili aday adaylığı süreci başlamadan önce telefonuma eşlerimden ve dostlarımdan cuma mesajları gelirdi. Şimdi ise telefonuma hiç tanımadığım daha önce adını hiç duymadığım kişilerden cuma mesajı geliyor.
Lütfen beyler kendi parti mensubu arkadaşlarınıza mesaj atın. Bir başka parti mensubu arkadaşlar ne destek verir ne oy verir, bunda da çok komik duruma düşüyorsunuz.
Hiç kimseyi birşeylerden anlamıyor sanmayınız.
İnanın bunu yapar iseniz çok doğru ve dürüst davranmış olursunuz.
İşte ben size o zaman kahkahalarla gülmem ve ben sizinle içimden dalga geçmem.
Yine yazımı güzel bitirmek istiyorum. Aday adayı arkadaşlara parti farkı gözetmek sizin başarılar diliyorum, yolunuz açık olsun…