Suriyelilerin ülkelerine dönüşü uzun zamandır tartışılan bir konu. Bu süreçte, özellikle Gaziantep gibi sınır şehirlerinin dinamikleri üzerinde önemli etkiler olduğu bir gerçek. Ancak Gaziantep, tarihi boyunca krizleri fırsata çevirmeyi başarmış, üretkenliğiyle kendi ayakları üzerinde duran bir şehir olarak dikkat çekiyor.
Bu şehir, sanayisi, ticareti ve güçlü iş gücüyle sadece bölgesel değil, ulusal ekonominin de önemli lokomotiflerinden biri olmayı sürdürüyor. Suriyelilerin geri dönüşü tartışması kapsamında, ekonomik ve sosyal yardımların yeniden yapılandırılması büyük önem taşıyor. Yardıma gerçekten muhtaç olanlara destek sağlamak ahlaki bir sorumluluk. Ancak, çalışabilecek bireylerin sosyal yardımlardan çok, istihdama yönlendirilmesi daha sürdürülebilir bir çözüm olacaktır.
Gaziantep örneği, insani yardımla ekonomik dayanıklılık arasında bir denge kurulabileceğini gösteriyor. Bu şehir, sadece kendini değil, zor zamanlarda misafir ettiği insanları da desteklemeyi başardı. Suriyelilerin dönüş süreci zaman alabilir, ancak bu sürecin planlı ve iş birliği içerisinde yönetilmesi, hem Gaziantep’in hem de Türkiye’nin gücünü ve birikimini daha da pekiştirecektir.
Unutulmamalıdır ki, mesele sadece göçmenlerin gidişi değil, toplumsal uyum ve ekonomik sürdürülebilirliği aynı anda koruyabilmektir. Gaziantep bu konuda örnek bir şehir olarak yoluna devam edecektir.