30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen yayılmacı, istilacı güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekün verdiği bir savaşın, ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür.
30 Ağustos zaferi, Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini; semaları süsleyen Türk Bayrağı’nın göklerden indirlemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden kutsal bir zaferdir.
Bu zafer, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman saldırısından kalmamış; aynı zamanda esaret altında bulunan diğer Müslüman milletlere de ilham kaynağı olmuştur.
Zafer Bayramı Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal bayramıdır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında galibiyetiyle tamamlanan başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taaruz) anmak için kutlanan bayramdır.
Gerçekte, tüm düşman birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra olsa da, 30 Ağustos, sembolik olarak, ülke topraklarının düşmandan arındığı günü temsil eder.
Bu sahada akan türk kanları, bu semada pervaz eden uçan şehit ruhları devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır.
Ecdadımız; yokluklar için de ve en ağır şartlar altında, yedi düvele karşı, tarihte benzeri görülmemiş bir destan yazmıştır.
30 Ağustos 1922 zaferi kurtuluş ateşinin ülkeyi aydınlattığı, bağımsızlığına kavuşturulduğu gündür, o günden bugüne bu günü de milletimiz Zafer Bayramı olarak kutlamaktadır.
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR, TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR….ATATÜRK, “Bayrak bir milletin özgürlük alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet lâzımdır.” sözleri ile bayrağın kutsallığını dile getirmiştir.
AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN RUHU ŞAD OLSUN…