“Depremin ağır faturası emekçinin omzunda”
Herkes her şeyi biliyor, kimsenin çıtı çıkmıyor… Çünkü ‘’Ben’’ politikası, afyon etkisinde.
Ekonominin kötü olmasına aklımızla alay eder gibi ‘Dünya’nın sıkıntıları da bu boyutta’ diyerek kendini zenginleştiren AMA halkı yoksullaştırmada bir problem görmeyen yöneticilerimiz, emekçinin omzuna ağır fatura bedellerini dağ gibi yük bindirdi.
Ekmeğe zam gelir, israf çoktu derler, vergilere zam gelir depremin masraf boyutundan bahsederler, enflasyon kötü olur dünya ekonomik krizde küresel bir sorun var derler… Gidişatın kötü olmasına bahaneler ucu ucuna sıralanır! Paramızın değeri kalmadı, paramız resmen pul oldu, neyse ki onların doları bizim de ‘Allah’ımız’ var…
Millet yönünü ekonomik açıdan Batı’ya çevirir, bizimkiler para için Katar ile görüşmelere girer,
İsveç kutsal kitabımıza defalarca eylem yapar, Türkiye İsveç’i sadece kınar ve Nato’da Kur’an yakılan İsveç ile el sıkışırız.
Putin ile aramız bugüne kadar iyiydi ama Ukrayna askerlerini serbest bırakırız artık kötü olur,
Amerika Birleşik Devleti üvey anne gibi eleştiririz, ama onsuz karar alamayız,
Daha ne sayalım!
Necip Fasıl Kısakürek Çile kitabında ne güzel de söylemiş, “İyi insanlar iyi atlara binip gitti…”