Ramazan ayına sadece 48 saat kaldı. Sofralar kurulacak, dualar edilecek, kardeşlik yeniden hatırlanacak. İşte tam da bu noktada, Gaziantep’in yüreğini ortaya koyan büyük bir iyilik hareketine hep birlikte şahit oluyoruz: Bakkal Kart Kampanyası.
Bu şehir, her zaman yardımseverliğiyle, paylaşma ruhuyla ve dayanışma kültürüyle örnek olmuştur. Daha önce Davut Gül Valimizin öncülüğünde başlatılan okul kampanyasında nasıl kenetlendiysek, şimdi de Kemal Çeber Valimizin başlattığı Bakkal Kart Kampanyası ile aynı ruhu, aynı birlikteliği yaşıyoruz. Milyonlarca liralık destek, sadece bir maddi katkıdan ibaret değil; aslında bu, bir şehri bir arada tutan en büyük değerin, vicdanın ve merhametin eseridir.
Bugün bir kez daha görüyoruz ki Gaziantep, yalnızca sanayi şehri, gastronomi şehri değil; vicdanın, vefanın ve paylaşmanın da şehridir. Burada bir komşu açsa, diğeri ona uzanır. Burada bir çocuk üşüyorsa, tüm şehir onu ısıtır. Burada bir yetim başını eğse, birileri ona el uzatır. İşte Bakkal Kart, tam da bu ruhun bir yansımasıdır.
Şehirdeki küçük esnafların desteklenmesi, ihtiyacı olanın rencide edilmeden alışveriş yapabilmesi, zekâtın, sadakanın, yardımlaşmanın en güzel şekilde hayat bulması… İşte bizi biz yapan değerler bunlar. Birlikte güçlü olmak, paylaşarak çoğalmak, iyilikle büyümek!
Gaziantep yine bir ilki gerçekleştiriyor, yine insanlığa dair umutları yeşertiyor. Bakkal Kart ile yalnızca ihtiyaç sahiplerine destek olunmuyor, aynı zamanda iyilik kültürü yaygınlaşıyor. Bu, sadece bir yardım değil; bir medeniyetin, bir şehrin, bir insanlık davasının ifadesidir.
İşte bu yüzden, bu güzel Ramazan’a girerken Gaziantepli olmak bir kez daha gurur veriyor. Çünkü bu şehir, her zaman kardeşliğiyle, merhametiyle, kenetlenmiş yürekleriyle var oldu. Ve inanın, böyle şehirler asla kaybetmez!