Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde son günlerde yaşanan işçi eylemleri, hepimizin yüreğini sızlatan görüntülere sahne oluyor. Çok sayıda işçi yetersiz maaş artışları nedeniyle greve giderek, soğuk kış günlerinde fabrika önlerinde ateş yakarak ısınmaya çalışıyor.  
İşçilerin talepleri, mevcut maaşlarının yaşam maliyetleri karşısında yetersiz kalması nedeniyle, maaşlarının 33 bin liraya yükseltilmesi ve ek olarak bayram ikramiyeleri, devamsızlık primi ve uzun aylarda ek ücret farkı gibi hakların sağlanması yönünde.  
Bu eylemler, işçi ve işveren arasındaki dengenin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İşçiler, emeklerinin karşılığını almadıklarında, üretim durma noktasına geliyor ve bu durum hem işletmeleri hem de ekonomiyi olumsuz etkiliyor. İşverenlerin, işçilerin insanca yaşayabileceği ücret ve çalışma koşullarını sağlamaları, hem işletmelerin sürdürülebilirliği hem de toplumsal refah için elzemdir.
Toplum olarak, işçilerin haklı taleplerine duyarsız kalmamalı ve onların yanında yer almalıyız. Unutmayalım ki, işçi olmadan iş yeri olmaz; iş yerinin ayakta kalması için de işçiye destek olunması gerekir. İşçi ve işverenlerin ortak bir zeminde buluşarak, adil ve sürdürülebilir çözümler üretmeleri, Gaziantep’te ve ülkemizin her köşesinde huzurun ve refahın anahtarı olacaktır.