Bütün dünya şirketleri hata yapanları cezalandırmıyor. Tam tersine, hata yapmayanları bünyelerinde barındırmıyor. Hata yapmamanın iki nedeni olabilir: Birincisi, iş yapmayanlar hiç hata yapmaz. İkincisi, risk almaktan çekinenler hata yapmaz. Hata yapma pahasına risk alma kültürü, bugünün iş dünyasında hızla yaygınlaşıyor. Hatalar kabul edildikleri taktirde sürprizlerle ve deneyimlerle doludur.

                 Peki ya yanlış yapmak? O başka. Hata masumdur. İyi ve faydalı olsun diye çalışılırken yapılır. Hatada kasıt yoktur. Yanlışta ise kasıt vardır. İşte bu hatayla yanlışı ayıran en önemli özelliktir.

               İş yapılan yerde ufak tefek, bazen de büyük hatalar yapılabilir. Önemli olan hata yaptığınızı bilmeniz, bunu sahiplenmenizdir. Hatalarına sahip çıkanlar, az hata yapma yolunda ilerleyen cesur yolculardır. Önemli olan hem kendi hem de başkalarının yaptığı hataları, hata olarak görebilmek, onları analiz edebilmek ve onlardan ders alabilmektir.

             Hataların hiç beklenmeyen fırsatlara dönüşmesi işin cabası. Thomas Edison’a 1000’inci deneyde ampulü bulmasıyla ilgili olarak şöyle bir soru sormuşlar. 999 kez hata yapmanıza rağmen 1000’inci deneyi yapacak gücü nereden buldunuz? Edison şu cevabı vermiş: ”Ampulün icadı 1000 aşamalı bir süreçti. Hata gibi görünen ilk 999 aşama, 1000’inci ve son aşamaya götüren öğretilerle doluydu. Eğer bu hatalar yapılmasaydı ampulü kim bilir kim, ne zaman bulacaktı?”

            İşte bu yüzden, iş hayatındaki hatalara tolerans gösterilirken yanlışlara tepki çok sert olmaktadır. Siz siz olun, hata yapmaktan korkmayın. Ama yanlış yapmaktan uzak durun.

             Geriye hata ve yanlış dediğimiz bu ince çizgiyi ayırt etmeye kalıyor. Bu ince çizgiyi işe gönül vermiş çok az sayıdaki eğitimcimiz dışında kaç iş adamı, kaç lider ve yönetici biliyor? Bu ince çizgiyi ayırt edebilen liderlerimizin, patronlarımızın, yöneticilerimizin ve eğitimcilerimizin sayısı yeteri kadar artığında dünyada başarıdan başarıya koşuyor olacağız. Şu anda dünyadaki başarılı şirket ve devletlerin bizden en büyük farkı budur.