Sevgili okurlarımız; ormanlar yanıyor! Bu olağanüstü felaketleri tesadüf mü sanıyorsunuz? Sizce geceleri neden Türkiye'nin çeşitli şehirlerinin gökyüzünde sürekli ışıklar var ve birçok vatandaşın fark edebileceği Starlink uyduları dünya hava sahasında dolaşıyor?
Ne yazık ki tesadüflere inanmıyorum. Bütün operasyonun Elon Musk'un ürettiği Starling uydularıyla yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki bütün orman yangınları, bütün tahıl ve buğday tarlaları, ekmek fabrikaları yanıyor. Kimin kontrolü altında yanıyor? Elon Musk kontrolünde yanıyor. (Bu iddiayı ortaya atan kişiye ciddi ciddi inanıyorum) Ülkeyi yöneten uzmanlara sesleniyorum, ortada vatanımız için düşündüğünüz şüphe ve sorgulama var mı? Onlar insanlarla alay ediyorlar. Raporlar ve görüntüler dünyanın her yerine gönderiliyor.
Bana öyle geliyor ki "küresel savaş" doğal değil, insan aklının şeytani düzeni altında gizlice yürütülen bir savaş. Dinleyin, hayattaki tesadüflere asla güvenmeyin!
Ne tesadüf ki insan aklının bu küresel savaşı, Paris Anlaşması yürürlüğe girdiğinden beri tüm şiddetiyle sürüyor. Gündeme baktığımızda bütün buğday tarlaları yanıyor, patlamalar oluyor, ardından tuhaf yangınlar çıkıyor. Resmi olarak planlanmış bir kıtlığın adımları gibi. Aslında sanki küresel bir gıda kıtlığı emri verilmiş gibi...
Tesadüfler, komplo teorileri, dini açıklamalar vs. vs. Böyle düşünmeye devam edersek yakın zamanda ekmek bulamayacağız.
İşler bu şekilde giderse ne olur ve bunun bizim için ne önemi var? Değerli okurlarım, bu devam ederse gıda fiyatları artacak. Dünyada herkese yetecek kadar gıda var, hatta daha fazlası da var. Buna inanıyorum. Bildiğiniz üzere 18 geri dönüşüm tesisinde yangın çıkmıştı, düşünün… ama kimse bir şey bulamadı. Yangın raporlarını "küresel ısınma" olarak adlandırdılar.
Önceki yangını değerlendirelim; Önceki yangınlar hangi gün yiyecekleri hedef aldı? Küresel ısınma neden gıda endüstrisinin olduğu yerde yangın çıkarıyor? Küresel ısınmanın hiçbir gücü olmadığını ve gıda sanayinin olduğu bölgeye hazırlık yapmam gerektiğini mi söylüyor? Yöneticiler lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Binlerce dönüm buğday tarlası yandı, ormanlarımız da yanıyor.
Bakın, bütün buğday, yem siloları vs. patlayabilir. Bütün bunları tuhaf bulmuyor musun? Aman Allah’ım, bunların hepsi doğal olarak mı oluşuyor? Bunların hiçbirinin makul bir açıklaması yok.
Önceki ‘İstihbarat Mühendisliği’ köşe yazımda yapay depremler konusundaki şüphelerimden bahsetmiştim. Bu yazımda olağandışı yangın olayları teorisini olabildiğince sade bir dille tartışmaya çalıştım.
En son şuna da değinelim; SPİDER denilen uzay güneş enerjili artımlı geliştirme ve araştırma projesini duymuşsunuzdur. Gizem ne demek bu? Bu araştırma projesi kapsamında gökyüzünde SSPIDR denilen uzay uydusu, güneş enerjisini arttırıyor. Yani güneş panellerinden aldığı enerjiyi arttırıyor. Uydu bu enerjiyi topluyor ve daha sonra bu enerjiyi radyo frekans aracılığıyla istediği (Dünya’da istediği bir ülkenin, istediği bir alanına) yani bir set şeklinde yeryüzüne yönlendiriyor.
Ülkemizin ormanlarını yakıyorlar. Uydulardan lazerlerle. Hepsi de kasıtlı. Planlı. Hedefe yönelik. Evet… Milli güvenlik meselesidir bir ülkenin ormanlarının, hububat silolarının, ekmek fabrikalarının yakılması…
Soralım şimdi
Bunlar planlı kıtlığın adımları mı?