Yağan yağmur; havayı, toprağı, ağaçları, çiçekleri yıkamış.
Havada biçilen ot, sulanan toprak, yağmurun ardından gelen huzurun, dalından koparılan taze zahterin kokusu var.
Yağmur damlaları yeni ışkın vermiş yemyeşil taze bağ yaprakları üzerinde güneşin göz kırpmaları arasında birer inci tanesi gibi duruyorlar.
Meyve bahçeleri kışın gölgesinden kurtulmuş, Tabiat kara giysilerini atmış bütün coşkusuyla kabuk değiştirmekte, rengârenk fistanlarını giyinmekte.
Hangi yöne baksam öldü denilenler bir bir dirilirken, doğada mucizeler yaşanıyor.
Çevremde gördüğüm diriliş destanın taze enerjisini, bedenimin her zerresinde, ruhumun derinliklerinde hissediyorum.
Şehrin kirli, bunaltıcı, kargaşa ve sinir bozan atmosferinden sonra, bir masal kahramanı gibi tabiatın kucağında onun elinden yudumladığım sihirli iksirin etkisiyle içim içime sığmıyor, yaşadığımı hissediyorum.
Sof dağına doğru yol alırken arabanın penceresinden içeri vuran mis gibi hava, bir film şeridi gibi yanımdan geçip gitmekte olan ağaçlar, tepeler, süzülerek indiğimiz vadiler beni kendimden geçirmeye yetiyor.
Sof’a yaklaşırken kardede köyü çıkıyor karşımıza..
Karadede köyü, adını Karadede ’den almış.
Gaziantep evliyalarından kabul edilen “Karadede; Şeyh Feyzullah'ın torunu, Şeyh Müslüm'in oğlu, Halil Rıfat Efendi ve Zeki Savcı'nın dedelerinden.
Karadede Sof dağının ovaya uzanan sırtlarında. Sofu gören, kendi adıyla anılan Karadede köyünün güneyinde, hemen yanı başında …
Çevresi diz boyu yüksekliğindeki briket duvarla çevrili bir alan içinde, büyükçe bir meşe ağacının gölgesindeki kabirde yatmakta.
Kabir alanında türbe veya herhangi bir yapı yok. Ayrıca kabir, diğer emsal kabirlere göre oldukça büyük ve geniş. Sanki orta Asya Türk kurganlarını andırıyor.
Karadede ’ye yöre halkı tarafından büyük saygı duyulurken, felçliler ve romatizmalılar için de “şifa ocağı” olarak görülüyor..
Karadede’nin kabrinin etrafı oldukça ağaçlık. Ağaçlardan kabire doğru yayılan dallara ve toprağa düşen yapraklara kimse dokunmuyor. Dokunanların da çarpılacağına inanılıyor.
Anadolu’nun pek çok yerinde olduğu gibi erenlerin kabir ve türbelerinin çevresinde yer alan ağaçlara niyette bulunanlar tarafından bez bağlama adeti, burada da var.
Karadede yattığı yerin bir yanında bütün heybetiyle Sof dağını izlerken, diğer yanında rengârenk motifleriyle bir kilim gibi Antep’e uzayan ovanın sessiz derinliğinde, ebedi uykusunda dinlenmekte.
Karadede’nin kabri başında bir dua okuyoruz. Sonra ver elini sof dağına.
Ibrahim Alisinanoğlu-13.05.2024