Bayramlar zihnimizin hatırladığı en mutlu anlar, en müstesna günlerdi.

Bizim için bayram; neşe, heyecan, merak, şefkat, merhamet, yakınlaşmak, bağışlamak, barışmak, eğlence, hareket, kalabalık, bereketi.

Bizim için bayram; eş dost ziyaret etmek, el öpmek, çocuklara harçlık vermek, gelen misafire günler öncesinden hazırlanan; zerdelerden, sütlaçlardan, tatlılardan, kahkelerden, kurabiyelerden ikram edip, paylaşmaktı.

Bizim için bayram; ikram edilen bayram kolonyasında baharı yaşamak, kahvenin telvesinde muhabbetimizi koyulaştırmak, şekerin tadında mutlu olmak, mutlu etmekti.

Bizim için bayram günler öncesinden çocuklara bayramlıklar almak, onlarla uyumaktı. Bayram namazından sonra kesilen kurbanlıklar başında ailecek buluşmak, sabah kahvaltısı yerine kesilen kurbanlığın ciğerini pişirip yemekti.

Şimdilerde bayramlar tatil günleri oldu, sıradanlaştı.

Bayram geliyor diye kaygısına düşmemişsin, evde bayram hazırlıkları yapmamışsın...

Çocuklara bayramlık almamışsın, kurban pazarına gitmemişsin, kurbanlık hayvana dokunmamışsın, onun kokusu hissetmemişsin, kurbanın kanı eline değmemiş, etinden bir tike yememişsin, yaşlıyı hatırlamamışsın, bayram ziyaretlerine gitmemişsin, birileri kapını çalıp bayramını kutlamamış, bir fukarayı sevindirmemişsin, bir çocuğun başını okşamamış harçlık vermemişsin…

Buna da bayram diyorsun!

Âdet yerini bulsun diye tanıdıklarına telefon açmakla, birkaç mesaj yazıp “bayramınız kutlu olsun” demekle, bayramlar bayram olmuyor haberin olsun.

İbrahim  Alisinanoğlu-17.06.2024