Hayatımızı idame ettirebilmemiz için çalışırız. Bazılarımız işçi olarak çalışır, bazılarımız işveren olarak her nereye gidersek ya da her ne iş yaparsak bu denklemin bir parçası olacağız.
İşçi işveren ilişkilerinin daha sağlıklı ilerlemesi için Kanunlar çıkartılmış işçi ve işverenler koruma altına alınmıştır. Bahse konumuz 4857 sayılı iş kanunu olacaktır.
İşçi Kimdir ?
İşçi İş Kanunun 2. maddesinde “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye…” işçi denir. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere bir kişinin işçi olabilmesi için işçi ile işveren arasında bir sözleşmenin olması ve çalışan kişinin gerçek kişi olması gerekmektedir. İşçi sıfatının kazanılması iş sözleşmesinin varlığına dayandığından, tarafların (işçi- işveren) serbest iradeleri ile kabul edilmiş bir sözleşme ilişkisinin bulunması zorunludur.
İş Sözleşmesi ise ; Bir tarafın ücret karşılığı iş görmeyi diğer tarafında iş karşılığı ücret ödemeyi kabul ettiği sözleşmedir. İş Sözleşmesin şekli itibariyle yazılı olmak zorunda değildir. İşin niteliği, ücret ödeme şekli işin niteliği , ve aynı işin icra edilmesi iş kanunu nezdinde iş ilişkisinin varlığı için yeterli görülmektedir.
İşveren Kimdir ?
İşçi çalıştıran gerçek ve tüzel kişilere yahut işçi çalıştıran tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir. İşveren iş görme ediminin alacaklısı olan ve işçiye en üst düzeyde emir ve talimat veren kişidir. Bu kapsamında işveren olabilmek için en az bir işçi çalıştırılması gerekmektedir.
İşçi ve işveren ilişkilerindeki uyuşmazlıkları :
Bireysel iş uyuşmazlıkları, işçi ve işveren arasında iş mevzuatından veya iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarıdır. Türkiye’de uyuşmazlığın en fazla görüldüğü konular, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücrettir. İşçi ile işveren arasındaki bireysel iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar olarak tanımlanan bireysel iş uyuşmazlıkları ile bu uyuşmazlıkların çözüm yolları, çalışma hayatının en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireysel iş uyuşmazlıklarının sayısı her geçen gün artmasına rağmen yürürlükteki çözüm yolları, uyuşmazlıkların zamanında ve yeterince çözülmesinde yetersiz kalmaktadır. Diğer taraftan, bireysel iş uyuşmazlıkların çözümünü yürürlükteki mevzuat, ekonomik yapı, işçi ve işverenlerin eğitimi gibi durumlarda olumsuz yönde etkilemektedir.
İş Kanunu’na göre işçi hakları 3 başlık altında düzenlenmiştir:
· İşçinin iş gücü ve hizmeti karşılığında ücret hakkı
· Eşit muamele görme hakkı
· İş sağlığı ve güvenliği kapsamında korunma hakkı
İşçi Hakları Nelerdir?
İş hukukunda işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin işçinin kişiliğine bağlı olduğu kabul edilir. Bu durumun sonucu olarak da birtakım bilinmesi gereken işçi hakları ortaya çıkar.
İşçi, başkasına bağımlı ve onun talimatına uygun olarak çalışan kişidir. İşveren ekonomik açıdan üstünlüğü ve iş becerisi sayesinde işçinin aleyhine çalışma koşulları ortaya koyabilir. İşte işçiyi bundan koruma amacı güden iş hukuku; emredici kurallarla işçiye gerçek bir hukuki statü ve haklar kazandırır.
Bunlar ;
· İşçinin iş gücü ve hizmeti karşılığında ücret hakkı,
· İşçinin Mobbinge (Psikolojik Taciz) Karşı Korunma Hakkı
· İşçinin Kişisel Verilerinin Korunması Hakkı
· İşçinin İş Sağlığı Ve Güvenliği Hakkı
· İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Hakkı
· İşçinin Eşitlik Hakkı
· İşçinin Ara Dinlenmesi Hakkı
· İşçinin Fazla Mesai Ücreti Hakkı
· İşçinin İhbar Süresinde İş Arama İzni
· İşçinin İzin Hakkı
· İşçinin Çalışma Koşullarında Değişikliğe Rıza Göstermeme Hakkı
· Kadın İşçi Hakları
· Engelli İşçi Hakları
· Askere Giden İşçi Hakları
Takip eden yazılarımızda işçi hakları detaylandırılarak tarafınıza sunulacaktır.