Bir iş yerinde işçinin işe alımıyla , işçi ile işveren arasında yazılı veya sözlü olarak yapılan iş sözleşmesine rağmen, işçinin çalıştığı halde işverenin SGK prim borcunu ödememesi, (bazen eksik prim ödemesi) durumuna sigortasız işçi çalıştırma denilmektedir. Sigortalı olmak yasal haktır, zorunluluktur ve buna sözleşmelerle istisna konulamaz. Sigorta hak ve yükümlülükleri çalışmaya başladıkları tarihten itibaren başlar.
İlgili Kanunda Çalıştırılanlar, işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olacak, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümleri, sigortalının işe alındığı tarihten itibaren başlayacak, dolayısıyla sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacak ve vazgeçilemeyecektir." şeklinde ifade edilmiştir.
İşçi ile işveren arasında kurulan iş sözleşmesine rağmen işverenin SGK primlerini ödememesi durumunda, iş ilişkisi devam ederken veya iş ilişkisi sona ermiş olsa bile işçi tarafından Hizmet Tespit Davası açılarak ödenmemiş (eksik ödenmiş) SGK primlerinin ödenmesine karar verilmesini sağlayabilir. Sigortasız işçi çalıştırma şikayet süresi de işçinin işten çıktığı tarihten başlayarak 5 yıl içinde yapılabilir. SGK primlerinin doğru ödenmesi kişinin emekliliği açısından oldukça önemlidir. Primin ödenmemesi veya eksik ödenmesi kişinin emeklilik maaşına etki etmektedir. Bu sebeple gerçek maaşın tamamının banka yoluyla ve primlerin düzgün ödendiğinin kontrol edilmesinde yarar vardır.
Aynı zamanda işçinin çalışarak geçirdiği yıllardan sonra emekli olduğunda asgari yaşamını idame ettirebilmesinin garantisi de yine sigorta primlerinin düzenli olarak ödenmesine bağlıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ise bu konuda, “Her şahsın gerek kendisi, gerek ailesi için, sağlığını ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde, Sosyal Güvenlik Hakkı vardır” demektedir. Türkiye’de sosyal güvenlik hakkı da Anayasamızın 60. maddesinde “Sosyal Güvenlik Hakkı” başlığı adı altında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. Sigortalı olmak vazgeçilmez bir haktır. Sigortalı olmak zorunluluktur, işçinin ya da işverenin iradesine bırakılamaz. Buna akitlerle istisna konulamaz ki, bu husus 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda kesin olarak belirtilmiştir. Sigorta hak ve yükümlülükleri sigortalı işçiler için fiilen çalışmaya başladıkları tarihten itibaren başlamaktadır. İşverenler, sigortalı işçilerini, (bazı istisnai durumların dışında) sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile bildirmek zorundadırlar.