Daha önceki yazımızda bahsettiğimiz üzere ;

İşçi, başkasına bağımlı ve onun talimatına uygun olarak çalışan kişidir. İşveren ekonomik açıdan üstünlüğü ve iş becerisi sayesinde işçinin aleyhine çalışma koşulları ortaya koyabilir. İşte işçiyi bundan koruma amacı güden iş hukuku; emredici kurallarla işçiye gerçek bir hukuki statü ve haklar kazandırır.

Gelelim işçilik haklarımıza ;

 İşçinin iş gücü ve hizmeti  karşılığında ücret hakkı ;

Ücret olgusu tarih boyunca var olmuş ve toplumun her kademesinde ihtiyaçlarımızı karşılamamız için temel etken oluşturmuştur. Mevcut piyasa şartlarında ücretin korunması sadece maddi bir olay olarak değil, işçinin kişiliğine etki eden, hayat şartlarının iyileştirilmesi ile de , ailesini  ve bunun sonucu olarak da toplumu ilgilendiren bir olay olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu doğrultuda düşünülürse ücret, sadece çalışma karşılığı verilen bir para olarak değil, aynı zamanda ülkenin ekonomisi, çalışma barışı ve huzuru için de önem arz eden bir kavram olduğu anlaşılacaktır.

Anayasa madde 55/1’ e göre ücret emeğin karşılığıdır. 4857 Sayılı İş Kanunu madde 32’ye baktığımız zaman ise “genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para, para ile ölçülen değerler  ile ödenen tutardır.” Şeklinde tanımlanmaktadır. Ücret, çalışan bir kişinin çalıştığının karşılığı olan maddi kazançtır.

İşçinin iş ve hizmet  görmesi karşılığında işverenin de ücret ödeme borcu doğmaktadır.

Ücreti iki başlık altında değerlendirebiliriz ;

1-       Asıl Ücret : İşçi ile işveren arasında iş sözleşmesi kurulurken işe alım esnasında kararlaştırılan veya bir koşul ileri sürülmeden işverenin işçiye  bildirdiği ücret “asıl ücret”tir. Buna “çıplak ücret” de denilmektedir.

 

2-       Ek Ücretler : Asıl ücret, (çıplak ücret ) bu ücretin dışında, işçiye ikramiye, prim, komisyon, kar payı gibi ödemelerle, sosyal yardım niteliğindeki yemek, taşıt, giyim, yakacak, konut ve benzeri parasal veya para ile ölçülebilen yararlara “ücret ekleri” denilmektedir.

 

Asgari Ücret Nedir?

İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.( Son yıllarda mevcut piyasa şartlarında yılda 2 defa değerleme yapılmıştır.) Bu belirlenen ücret çalışan bir işçinin minimum alması gereken ücret tutarıdır.

 

Ücretin Gününde Ödenmemesi
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi (20) gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Gününde ödenmeyen ücretler için mevzuatta uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. İşveren bu işçilerin iş akitlerini çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz. Maaş ve ücretlerini alamayan işçiler işçilik hak ve alacaklarını faiziyle talep etmek, bu doğrultuda ihtar çekmek, icra başlatmak, dava açmak gibi yasal yollara başvuru hakkına sahiptir. Çalışanların ücret ve maaş ödemelerini geciktiren iş yerlerinde, işçiler işi durdurma hakkına sahiptir.