Bireylerin işlemiş oldukları suçlarda ebeveynlerin rolü nedir? Anne veya baba, psikolojik olarak çocuk sahibi olmaya henüz hazır değillerse dünyaya bir çocuk getirmeleri doğru mudur? Bu durum ilerde yaşanması muhtemel olan bazı sorunlara yol açar mı? Bir çocuğun yetişmesindeki sorumluluk sadece anneye mi aittir? Aile içindeki iletişim nasıl olmalıdır ve aile içinde sağlıklı bir iletişim hangi yollarla kurulur?

   Kevin Hakkında Konuşmalıyız, her bir sorunun cevaplanması ciddi bir uzmanlık gerektiren işte bu soruları izleyiciye sorduruyor.

   Kevin Hakkında Konuşmalıyız, Lionel Shriver'in aynı isimli romanından uyarlanan, Lynne Ramsay'in yönetmenliğini yaptığı ve 2011 yılında yayınlanan psikolojik - gerilim kategorisinde yer alan bir yapım.

   İngiliz ve Amerikan ortak yapımı olan filmde, Eva karakterini canlandıran Tilda Swinton filmdeki performansıyla, Auistin Sinema Eleştirmenleri Derneği tarafından verilen En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü.

   Oldukça sert ve gerçekçi bir yapım olan Kevin Hakkında Konuşmalıyız, bir ailenin dramını ve parçalanışını anlatan ve psikolojik yönü oldukça ağır basan bir film.

   Film izleyiciye, Eva'nın geçmişe giderek yaşamış olduğu olaylardan kesitler verilerek aktarılıyor ve bu yüzden de filmde düz bir zamansal akış bulunmuyor.

   Yönetmen filmde çok karamsar ve melankolik bir atmosfer oluşturmuş ve bazı noktaları bilinçli olarak pek fazla netleştirmemiş.

   Filmde, Eva anne olmaya hazır olmadığı hâlde, bir çocuk sahibi olur, Kevin'le sağlıklı bir iletişim kurmayı başaramaz ve buna rağmen psikolojik bir destek alma yolunu da seçmez.

   Filmdeki ana karakter konumunda bulunan Eva, bu yönlerden belki eleştirebilir ama bir çocuğu yetiştirmek ve o çocuğu büyütmek sadece annenin görevi değildir. Filmdeki baba figürü çok pasif ve Eva ile Kevin arasında sağlıklı bir iletişim kurulması konusunda hiçbir sorumluluk üstlenmiyor.

   Bununla birlikte -her ne kadar pedagojik olarak bazı kusurları olsa da- Eva'nın Kevin'le bir bağ kurmak için herhangi bir çaba göstermediğini söylemek de büyük bir haksızlık olur. Eva bu girişimlerinin -Kevin'e Robin Hood kitabını okuduğu sahne hariç ki bu sahne Kevin'in ileride okul katliamı yapmasının alt yapısını oluşturuyor- hiçbirinde Kevin'den olumlu bir geri bildirim alamıyor ve Kevin, ördüğü bu psikolojik duvar yüzünden, olumlu ve istendik bir davranış modeli sergilemiyor.

   Kevin, bu filmde üzerinde asıl durulması gereken karakter olarak karşımıza çıkıyor. Kevin çok zeki olmasına rağmen doğuştan sosyopat, psikopat, egoist, kıskanç, bozuk bir kişilik yapısına sahip olan ve bütün ilginin sadece kendi üzerinde toplanmasını isteyen bir çocuk.

Elbette her insan ailesi ve içinde yaşadığı toplum tarafından sevilmek, beğenilmek ve onaylanmak ister. Bu istek sosyal, psikolojik ve son derece doğal bir güdüdür. Eğer bir birey bu ihtiyaçlarını karşılayamazsa daha sonraki süreçte bazı kötü sonuçlar yaşanabilir; ama bu istekler Kevin'deki gibi ciddi bir sağlık problemine kadar varmışsa profesyonel bir uzmandan mutlaka yardım alınması gerekir. Kevin, tüm bu süreç boyunca annesiyle bir iktidar mücadelesine giriyor ve sistematik olarak Eva'ya psikolojik bir işkence uyguluyor.

   Kevin Hakkında Konuşmalıyız, psikolojik – gerilim ve sert - gerçekçi filmleri sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken ve etkisinden uzun süre kurtulamayacağınız bir film.

   Mutlu seyirler...