Takvimler Altı Şubat saat 4,17 yi gösterirken halkımız korku ve panik içinde 7.7 lik bir depremle uyandı. Şehrimiz Gaziantep ve bölgemiz maalesef bu büyük depremle ağır bir yıkıma uğradı.

Adına “asrın depremi” denilen bu depremler kırk beş binden fazla vatandaşımızın ölmesine yine yüz bin den fazla vatandaşımızın yaralanmasına, on bir ilimizden yüz binlerce evimizin çökmesine ve yüz binlerce evimizin hasar almasına sebebiyet vermiştir.

Öncelikle depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet yaralananlara acil şifalar dileyerek, ölenlerin, yaralananların, yakınlarına sabırlar diliyoruz.

Evet kolay değil kırk beş bini aşkın can gitmiş, en acısı bu.

Bu deprem; kimilerini yetim, kimilerini öksüz, kimilerini de evlatsız bırakırken, kimilerini de tüm aile ve yakınlarından koparmış ve acılara gark etmiştir.

Yüz binlerce ev, işyeri, fabrika, okul, hastane ve cami enkaz ve toprak yığınına dönmüş yine yüz binler cesi de hasarlı ve oturulamayacak hale gelmiştir.

Asrın depreminden sonra ulusal yas ilan edilip ülkemin insanları can la baş la çalışarak depremin acılarını hafifletmeye çalışmışlardır.

Askerimiz, Polisimiz, Kızılay, Afat, Akut ve diğer Resmi kurumlarla beraber Türkiye’de ki bir çok STK, Dernek, Cemaat da depremin ilk saatlerinden itibaren enkaz dan insanımızı kurtarma seferberliğine dahil olmuşlardır.

Bunun yanı sıra Dünya’dan özellikle de dost ve kardeş ülkelerden da bir çok kurtarma ekibi yollayarak enkaz altında kalan canlarımızı kurtarmaya girişmişlerdir.

Yine açılan kampanyalarla yurdun her tarafından, dost ve kardeş ülkelerden milyarlarca lira tutarında para toplanmış bu yarışa en zengininden en fakirine kadar her kesimden vatandaş katılmıştır. Bu kampanyalara Holdingler ve dev kuruluşlar Milyar ve Milyon liralarla katılırken halktan her kesimde gücüne göre buna iştirak etmiş hatta bir çok minik yavrumuz da kumbaralarındaki birikimlerini bağışlamışlardı

Deprem bölgesine; Para, Eşya, Çadır, Erzak yağmur gibi yağmış herkes bu işin bir ucundan tutmuş yaraları sarmak için çabalamıştır.

Depremin on bir ilimizi yüzlerce ilçemizi ve binlerle ifade edilen köylerimizi etkilemesiyle beraber çok geniş bir coğrafyayı kaplaması yardım ve kurtarma ekiplerimizi zorlamıştır ama birkaç gün içinde organize olan Resmi ve STK kurtarma ekipleri başarılı kurtarma operasyonlarıyla halkımızın takdirini toplamış ve insan üstü gayretlerle çalışmışlardır.

 

                                                            **************

 

 

Asrın felaketi olarak tanınan bu büyük felakette can siperane çalışan Resmi ve gönüllü kuruluşlar olduğu gibi bunu fırsata çevirmek ve bundan “Siyasi menfaat” devşirmek isteyen zavallılar da olmuştur.

Bu fırsatçı zavallıları şöyle sınıflandırabiliriz;

Depremden “Siyasi rant” devşirmek isteyen zavallılar;

Böylesi bir felakette sırt sırta verip Türkiye için çalışmak yerine bu felaketi bile fırsata çevirmek isteyen bu acıları Siyasi malzeme olarak kullanmak isteyen bazı siyasi çevreler basit oy hesapları için birlik olmayı değil bu felaketten nemalanmayı fırsat bilmişlerdir. Deprem bölgesini gezerken yalan yanlış beyanlarla halkın nabzını yükseltip onları Hükümete karşı isyana teşvik etmişlerdir.

 Resmi kurtarma ekipleri ile koordineli çalışan STK lar cemaat lar ve dini guruplara çamur atmayı görev bilen bu siyasi çevreler, Resmi kurumları da aslı astarı olmayan suçlamalarla halk nezdinde yıpratmaya çalışmışlardır.

“Asker kurtarmaya katılmadı veya kışladan geç çıktı”, “Hükümet kurtarmada başarısız”,

“Çadırlar yetersiz”, “Enkazda kurtarma çalışmalarında parti gözetildi”, “Halk aç perişan”,

“Afat ortalıkta yok”, “Kızılay nerede”,

Gibi sokak efsanelerini yayarak halkı hükümet aleyhine kışkırtmaya çalışmışlar ama halkın sağ duyulu davranmasıyla bu girişimleri ellerinde patlamıştır.

Depremden “Maddi rant” devşirmek isteyen aç gözlü zavallılar;

Ülkemin içine düştüğü zor günleri menfaate çevirmek isteyen bir gurup menfaatçi ve kendini bilmezler marketleri yağmalamışlar, bir kısmı da yıkıntılar arasında can veren insanların eşyalarını yağmaya girişmişler bazı aç gözlülerde gelen yardım malzemelerini ev ve depolarına stoklamışlardır.

Devletimizin ve polis teşkilatımızın gücü sayesinde bu aç gözlü sefil yaratıklar eşek sudan gelene kadar sopa yiyip hapishaneyi boylamışlardır.

Depremden “Kaos devşirmek” isteyen ve “Dış güçlere” yalakalık eden soysuz zavallılar;

Bir diğer gurup ta sosyal medyayı kullanarak halkın içinde kaos oluşturmak için yalan yanlış haber yaydıkları için yakalanmış ve tutuklanmışlardır. Bu gurubun içinde kimler yok ki?,  HDP lisi, FETÖ cü sü, bil umum Türkiye düşmanları. Hepsinin tek ortak yanı var devlet ve millet düşmanlığı.

Bunlar; “Baraj çöktü her yanı su basacak”, “Şu saatte deprem olacak”, “ Ceset ler gömülmüyor”, “Kefen yok”, “Çadır yok”, “Kaç gün oldu ekip yok”, “Ahbab çalışıyor Kızılay nerede” gibi aslı astarı olmayan görüntüler ve yalanlarını dillendirip halkı galeyana getirmenin peşinde idiler.

Ama onlarda polisimizin güçlü ellerinden kurtulamadılar, bunlar tespit edilip bu yalan yanlış paylaşımlar ve videolar yüzünden soruşturmaya tabi tutulup birçoğu tutuklandı.

Deprem gibi tabi bir afeti bile kullanarak Türkiye düşmanlığı yapan bu çeteler halkın acısını bir nebze azaltmak için hiçbir yardım faaliyetinde bulunmayarak halkı devlete karşı kışkırtıp “Bulanık suda balık avlamaya” girişmişler ama umduklarını bulamayıp Türk devletinin ve halkının demir yumruğunu beyinlerine yemişlerdir.

Her şeye İdeolojik yaklaşan bu kesimler Daha önce “Kentsel dönüşüme” “Rant’sal dönüşüm” diyerek çürük ve ömrünü tamamlayan binaların yıkımına engel olmuşlar ve depreme dayanamayıp halkın üzerine çöken ve binlercesinin ölümüne sebep olan bu binaların yıkımına ideolojik sebeplerle engel oldukları için vebal altında kalmışlardır. Ne acıdır ki bu çürük binaların yerine TOKİ yapımına engel olanlardan bazıları bizzat bu binaların içinde en sevdiklerini de yanlış Siyasetlerine Kurban etmişlerdir.

Halbuki bizlere düşen görev Afet, deprem, yangın, sel, savaş durumlarında siyasi görüşümüzü bir tarafa bırakarak ayrımcılık yapmadan devletimizi ve birbirimizi suçlamadan canla başla çalışmak nerede bir hizmet varsa oraya koşmaktır. Evet öz eleştirimizi ve şikayetlerimizi yetkililere uygun zaman ve zeminde bildirip haklı eksiklikleri ve yapılmayan işlerin sonuna kadar takipçisi olacağız. Ama önce akan kanı durdurup enkaz altındaki canları çıkarmanın çabasını sürdüreceğiz. Böyle yapmazsak ülke düşmanlarının ekmeğine yağ süreriz.

Allahtan; ölenlere rahmet yaralılara şifa ve depremde yakınlarını kaybedenlere sabır diliyoruz, İnşallah bir daha böyle musibetlere uğramamak temennisi ile.

 

                                                   *******************