Pek çok Gazianteplinin Üryan Baba'nın varlığından haberdar olduğunu sanmıyorum.
Rivayet odur ki Üryan Baba; avret yerleri hariç genellikle çıplak gezen, herkesten uzakta yaşayan, şehre pek seyrek inen, insan içine girmeyen, münzevi bir hayat süren biriymiş.
Bugün Üryan babanın türbesinden bahsedilen yer, Antep harbinin en çetin geçtiği yerlerden biri olan Sarımsak Tepede, Barış mahallesinde, bir şahsa ait evin bahçesindedir.
Üryan Babanın ne Türbesi ne de kabri bugün ortada yoktur.
Üryan Babanın bir zamanlar türbesinin olduğu iddia edilen yerde bugün; derme çatma duvarlar arasına sıkışmış evin avlusunda oldukça yaşlı, gövdesi geniş bir dut ağacı, hemen yanında bir su kuyusu vardır... Dut ağacının yarı bedeni Antep harbinde Fransız Topçusunun attığı top mermisiyle parçalamış, ikiye bölünmüştür. Ama ağaç hala yaşamakta, bahar gelince yeşilliklere bürünmektedir.
Su kuyusu ise da Üryan Babanın hayata gözlerini yummasıyla birlikte devamlı dolup taşan suyunun çekildiği söyleniyor. Üryan babanın türbesi bir rivayete göre dut ağacının hemen yanı başında, bir rivayete göre de dut ağacının hemen altındadır. Yine bir söylenceye göre de Üryan babanın kerametinin ortaya çıkması üzerine Hak’tan utanır, dut ağacının üstüne çıkar, oradan göğe yükselir kaybolur gider.
Üryan babayla ilgili anlatılan en ilginç rivayet ise şudur;
Eskiden Antep’e birtakım zorbalar, adamları ile birlikte gelir şehrin kenarına çadır kurar, halkı haraca bağlar, taciz eder, elinde avcunda ne varsa zorla alır, çeker giderlermiş. “Üryan Babanın yaşadığı bir devirde gene böyle bir zorba birkaç bin atlıyla gelmiş, Batalhüyük civarına çadır kurmuş ve şehre mutat veçhile haber gönderip haraç istemişler. Şehrin ileri gelenleri toplanmışlar. Şehrimizde yaşayan dervişlerin; “bir marifetleri varsa göstersinler, şu belayı başımızdan def eylesinler” diye konuşmuş haber gönderip durumu anlatmışlar. “O vakit Antep’te mevcut 12 dergâhın mensupları Şahveli Tekkesine toplanmışlar, kimler var kimler yok diye yoklama etmişler ve nihayet münzevi bir ömür geçiren Öryan Baba akıllarına gelmiş, Dergâh çavuşlarından birisini gönderip vukuu hali anlatmış ve kendini davet etmişler. Öryan Baba derhal yerden bir pençe toprak almış ve Batalhöyük tarafına doğru saçmış ve çavuşa da “git benden selam söyle kendime düşen vazifeyi yaptım” demiş. Öryan Babanın yanından avdet eden çavuş, Öryan Babanın sözlerini anlatırken dervişlerden birisi Batalhöyük tarafında dehşetli bir fırtına koptuğunu haber vererek, rüzgârın kaldırdığı kocaman taşları bu davetsiz misafirlerin başlarına yağdırdığını; çadırlarının kazıklarını söküp dağıttığını ve perişan olduklarını haber vermiş. Biraz sonra da zorbaların Antep’i terk ettikleri; bu hadisenin Öryan Babanın manevi himmet ile meydana geldiği anlaşılmış.”
Üryan baba hayata gözlerini yumunca yaşadığı çevre olan sarımsak tepeye bir türbe yapılmış, defnedilmiş. Üryan baba türbesi halkın kerametine inandığı zatlar içinde en çok ziyaret edilen yerlerden biri olmuş.
İbrahim ALİSİNANOĞLU-12.10.2023