Roman, birbirleriyle değişik şekillerde irtibatlı olan olaylarınmetin halkalarının anlamlı bir bütün hâlinde oluşturulduğu olaylar zinciridir.

   Roman, insanda gerçeklik izlenimi uyandıran hayat kesitleri sunar ve olağanüstü, doğaüstü olay, figür ve unsurlar yerine doğal, somut ve gerçekçi unsurlara yer verir.

Klasik Roman

   Romantizm, Realizm ve Natüralizm gibi akımlara bağlı romanlar, klasik roman olarak kabul edilmektedir. 1914 yılına kadar yazılan romanlar bu kapsamda kabul edilmektedir ve klasik romana "yansıtmacı roman" da denilmektedir. Klasik romancılar, belli bir kompozisyon etrafında gerçek dünyayı olduğu gibi yansıtmaya çalışırlar.

Modern Roman

   İç psikolojik gerçekliğe yönelik romanlardır. 1914 - 1960 yılları arasında etkili olmuştur. Modern romanın temelleri Aydınlanma Dönemi'nde atılmıştır.

   Modern romanın oluşmasında özellikle, II. Dünya Savaşı'nın, Freud, Nietzche ve Marks gibi düşünürlerin çok önemli bir etkisi vardır. Modern roman, klasik romandan konusu, tekniği ve amacı bakımından ayrılır. Klasik roman içeriğe, anlatılan konuya önem verirken modern roman ise romanın sanatsal boyutuna, tekniğine, kurgulama yöntemine, dilin kullanımına, dile dayalı oyunlara yani biçimsel özelliklere önem vermektedir.

   Klasik romanla modern roman arasındaki en önemli fark, klasik roman dış dünyaya yönelir; modern roman ise bireyin iç dünyasına eğilir. Modern romanın ilk örneğini 20. yy. başında James Joyce yazmıştır. Prost, Kafka, Virginia Woolf ve Faulkner yine bu anlayışla eserler veren diğer bazı romancılardır.

   Modern romanının doğuşunda, I. Dünya Savaşı'nın sebep olduğu büyük ölçekli tahribat çok etkili olmuştur. Geleneksel kurum, kuruluş ve anlayışlara, aklın ve pozitivizmin belirleyiciliğine olan güven büyük ölçüde sarsılmıştır.

   Freud psikolojide, insanın davranış ve düşüncelerinde bilinçaltı kavramına büyük bir belirleyicilik gücü vermiştir. Nietzche, geleneksel Tanrı kavramına olan inancın sorgulanmasının temellerini atmıştır. Marks, ekonomik ve sosyal olayların toplumsal anlayış ve yapının oluşmasında başat rol oynadığına dikkat çekmiştir.

   Modern roman, esas itibariyle daha çok 20. yüzyılın romanıdır. Ağırlıklı olarak I. Dünya Savaşı'ndan sonra etkin olmaya başlamıştır. I. ve II. Dünya Savaşı arasındaki dönemde yaygınlaşmıştır. Modern romanın etkili olduğu tarihsel dönem de 1914 - 1960 yılları arasını kapsamaktadır ve modern roman savaş sonrası dünyanın içinde bulunduğu bunalımdan kurtuluş için başlatılan mücadelede önemli bir rol üstlenmiştir.

   Kitapsız yaşamak kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır...